Bir sarraf olmayan ele kalmışım
Açtım arayıda daha yanaşmam
Bu kararı ne zorlukla almışım
Gelip kapımıda çalsa barışmam
Kapandı kapısı gönül hanemin
Ocaktan görmemiş bir usul erdem
Kıtlıktan kemirir ruhunu herdem
Önünden ardından gösterir madem
Doğruyu söylersin, kelam beğenmez
Güçlünün yanında iyiyi oynar
Akıttın gözümden kanlı yaşları
Yazıma getirdin kara kışları
Hüsrana çıkardın o şen düşleri
Gülermi bu yüzüm artık bilemem
Birer birer eksiliyor haneden
Sitemim sanadır, kestin selamı
Yoksa sende adım vefasızmıdır ?
Bilirsen bu yürek değer alemi
Bakmak başka şeydir, görmek başka şey
Gözün hükmü yoktur gönül yanında
Bir kalem kaşlının izine düştüm
Şaşırttı aklımı del etti beni
Kuş dili öğrendim, bağına koştum
Tekinsiz avcıya mal etti beni
Gaflet perdesini çekti gözüme
Termaş ettin gözümdeki yerini
Varda bu hanede dur bundan sonra
Dilşadı umardım vardığım hüsran
Ahüzâr sanadır bil bundan sonra
Bülbül den alırsın zâr-ı sedayı
Felek tuttu bizi naçar eyledi
Dost eline varamadık bu sene
Çok ağlardık, az da olsa gülerdik
Bir bayramlık gün görmedik bu sene
Karlar yağdı vakitsizce dağıma
Ağrıyan yerimi sorarsın benim
Her yanım ağrıyor, sağ yanım mı var ?
Yılların çilesi vurur dizime
Belimi ağrıtan budur Doktor bey
Yokuşu zorlasam soluğum keser
Vakit uzar gönül derine dalar
Hasreti gözlerden yaş olur gelir
Kavuşmak belliki ruz-u mahşere
Beklerim yolunu, çıkagelsen Dost
Gönül ikrarını kıldı serinde
Kimi düğüne kalkmış
Kimi salı hazırda
Usta ağaç biçiyor
Bilmez hangi tabuta
Dur bi seyret hayatı




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!