Sarardım
Solmadım
El kapıya
Kul olmadım
Söyledim
Söylettim
Güneşi sorguladım
Toprak
Daha
Suya doymamış
Alın teri
Arzın
Kapatın pencereleri
Ne ışık
Ne rüzgar girsin içeri
Soranlara
Geçici görevde
Dönmez bir zaman
Yar
Çağrına uydum
Geldim kapına
Asfalt bile
Daha uyanmamış
Kör kurşun
Bak
Yine başladı
Gürültüsü
Kendinden koca
Gök yakarışı
Giyitlerimi çıkardım
Geldiğin yere döndün
Sadık abi
Asırlık sakız ağacı
Gölgen
Koruyucun olsun
Adınla kaldın
Kısa bir öyküdür aslında
Yaşadıkların
Zamanın
Günbatımı sarmalında
Doğumunu
Ayrımsayamadığın
Dayandığın omuz
Yaslandığın
Koca çınar
Ve dahi
Gölgelendiğin
Salkım söğüt
Dal boyun büküp
Sararmış yaprağın
Kucağımdayken
Ne bayrağım
Ne tanrım
Ne dostumdun
Şarabı sevmemden değil
Kırmızıya düşkünlüğüm
Kan rengine
Asaletine vurgunluğum
Kimselere demedim
Ki
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!