Yusuf İpekli Şiirleri - Şair Yusuf İpekli

0

TAKİPÇİ

Yusuf İpekli

Ne yazık ki bugün güzel ülkemiz sosyal, siyasal, kültürel ve en önemlisi hukuki de denilebilecek kargaşadan kaynaklanan ve devletin temelini sarsmaya yönelik anayasal kimi sorunlarla boğuşuyor.
Bir yanda işsizlik, bir yanda iç ve dış borç, bir yanda rejim tehlikesi, bir yanda sosyal güvenlik, bir yanda gelecek kaygısı, bir yanda emniyet sorunu…
Öte yanda ise ben yaptım oldu mantığı, sorunlara salt sayısal açıdan yaklaşan kabadayı tavrı, ben bilirim, ben yaparım, benden sonrası felakettir yaklaşımı.
Ülkemizde çok büyük bir boşluğun olduğu vakıadır. Ülkemizdeki bu boşluk çok önemli bir tehdit de oluşturmaktadır aslında. Olayları, gelişmeleri, yasal düzenlemeleri, konuşmaları, icraatları eleştiren, yasalar nezdinde mücadele eden, yol gösteren, sorunlara teşhis koyan, projeler üreten, kadro öneren bir muhalefetin olmaması bu boşluğu daha da derinleştiriyor.
Dünyanın diğer ülkelerinde de olduğu gibi ülkemizin içinde bulunduğu bugünkü olumsuz yapının temel sorumlusu bizde de hükümettir. Hükümetin pervasız icraatları, kadrolaşma çabası ve gayreti, yasaları zorlayan zincirleri kırma girişimleri, çalışanı, esnafı, emekliyi mağdur eden yaklaşımları bu boşluğun ana nedenidir.
Ancak bilmeliyiz ki bu boşluğun diğer temel sorumlusu, hatta en önemli sorumlularından biri de kendisinin de bir problem olduğunu iddia ettiğimiz, boşluğun bile boşluğunda kalan muhalefettir. Bir anlamda mevcut muhalif yapının kendisi bir başka sorundur.

Devamını Oku
Yusuf İpekli

Yoruldum
kalemleri taşa çalmaktan
parmaklarım kırıldı

Yoruldum
gürültülerini üzerime almaktan

Devamını Oku
Yusuf İpekli

Gecenin karanlığında
öpmek isterken yalnızlığımı
dizime dolanan
yağmur taneleri gibi
uzaktan çekme resmimi

Devamını Oku
Yusuf İpekli

Şafak atsa
bir gün
yüzlere neşe katsa
top yekûn karanlığı
top yekûn aydınlatsa

Devamını Oku
Yusuf İpekli

Ben utangaç şairim
utanırım gördüklerimi yazmaya
ellerim titrer mesela
her dert beni bulur
yüzümü kızartan utanç
fezaya merdiven olur

Devamını Oku
Yusuf İpekli

Koşardım
geceler benden sorulurdu
efil efil eserdi yüreğim

Coşardım
kalem yorulurdu

Devamını Oku
Yusuf İpekli

Şiir, roman ya da öykü; resim, heykel ya da mimari tarihin uzaklarından süzülüp gelen güzelliklerdir/seslerdir aslında.
Yazıldığı/yaşandığı dönemin ışığıdır aynı zamanda onlar.
Her ne kadar bir yazarı, çizeri, şairi, ustası varsa da kimse umursamaz genellikle yazanı, çizeni, şairi...
Şiir bıraktığı iz, öykü yarattığı heyecan, resim ortaya koyduğu sürükleyicilik kadardır.
Bir duyguyu, beklentiyi, hatırayı canlandırırlar genellikle... Oysa tanımsızdır onlar bilir misiniz?
Hüzündür bazen aşk gibi coşku, öfke, kıskançlık olurlar. Ayrılık, özlem, belki buluşma derken vuslata uzanır duygu denilen derya. Tere dönüşür bir gencin bakışında. Elinin kınası henüz kurumamış gelinlerin kaş altından saklı gizli gülüşmesine kapı aralarlar.

Devamını Oku
Yusuf İpekli

Ben sevdanın mavzeriyim
yüreğim ağzımda

Bas tetiğe

Ölürsem toprağın olurum

Devamını Oku
Yusuf İpekli

Gelsen
birer yudum şarap içsek
kalecik karası
cenneti alaya dönse
hemencecik burası

Devamını Oku
Yusuf İpekli

Bazen kağıt kimi demir
Elde şiddet dilde emir
Bize çok lüks zengine kir
Hal hatırı yıkan para.

Bey, ağayı kayırırsın

Devamını Oku