HİÇ BİLİNMEYENLİ DENKLEM
Kapat gözlerini fakat düşünme,
Hiç bilinmeyenli denklem bu.
Yılların tozunu al mesela,
Gözlerinin otağına yerleştir beni;
Benim işte vadindeki hayalet
HİÇ GİTME!
Bu akşam da resmine bakıp uyuyacağım çok şükür
Seni ifade edemiyor aşk sözcüğü bile
Kelimesizim dilsizim çaresizim bu yüzden
Daha acısı da daha güzeli de yok seni özlemekten
Ay bile bıkar ben bıkmam seni beklemekten
HİCRAN GECESİ
Hafızasını kaybeden her buluta, şifadır gözlerim
Fırtınası yitik ummanlara dalga
Sütü kesilmiş analar
Benim şiirlerimle emzirir çocuklarını
Kurak memleketlerde bereket olur akarım
HÜZNE KAYDOLAN GÖZYAŞLARI
bir otobüsün orta kapısından inerim tekrar,
gitme demeni bekleyerek.
gitme diyen bakışlarla yollarsın beni yokluğuna,
gitme diyen el sallayışınla boğarsın beni ayrılığında
hüzne kaydolan gözyaşlarından anlarım bunu;
İKSİR
Sen hevesisin boranlarımın,
Bukle bukle ıtır…
Islak dizelerimin şerbet nağmesi,
Uçuk kaçık uyak…
Dağınık zülfü yağmurumun,
İLLA Kİ İSTANBUL OLMALI
On dört şarkı… toz tutmaz bir taş plaktan
Esse de bir Tufan , ayırsa bizi ayrılıklardan
Uzatsaydı keşke hoş bir esintiyle Selda
Maziden dem tutan dalları.
En güzel anıların bestesiyle,
İLLA Kİ İSTANBUL OLMUŞUZ
On dört hazeran çiçeği olmuşuz da serpilmişiz bir anda
Kadıköy ki bu kadar rengarenkti ilk defa, yıllar sonra.
Akın akın sumrular kondu sahile tam on dört tane
Bir Dilek tuttu deniz gözlerini yumarak
Tâ Karadeniz’den Filiz verdi içtenlik,
İMZA
Geniş tut düşlerini
Olmayıver çekingen,
Biraz da yer bırak gerçeğe ama
Giy aşkın kostümünü ötelemeden
Fıstıkağaçlarının arasından aheste
İNCE SAZ
Akşamdan başka kim kur yapabilir bu kadar güzel
Bu kadar mı başka anlatır saçlarını,
Itırını ve gülün dudağındaki izini
Bir sevdakeş yel
Her bir yıldıza sinmiş senden bir şeyler
İZ
Rugan bir akşamın
Ayak izi sularda…
Sıra dışı yalakalıkları arasından,
Yoğun pembe fularıyla,
Kaykılmış bir sevdanın
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!