DAVETİYE
Kâbuslar…
Çığlıklar…
Ve yargısız infazlar…
Aşkımın tiyatrosu afişlenmişti duvarlara,
Bana yaptıkların oynanıyordu sokaklarda,
DENİZİN SON FISILTISI
Mevsim sonbahar olsun
Önümde alabildiğine uzanan mavilik...
Adı deniz olsun.
Avuçlarım görsün suların delirişini,
Ölümü anlatsın bana deniz
DİLEK ŞİİRİ VE ÇARESİZLİK
Ruhumu bahar sarhoşluğuna salıyorum.
Sigaramın halkalı dumanına asıyorum bakışlarımı.
Her halka isminin bir harfi oluyor biliyor musun?
Biliyor musun sen ruhumu yeşerten yağmursun.
Sen çılgınlığımın bilek damarlarısın;
DİLSİZ DİLENCİ
Suskunluğun lal dilime perde,
Bulvarları hüzünleyen sis kadar perde,
Tutukla beni,
Hapset sözcüklerin defterinde.
DOBRA DOBRA
Ben yalnızlığıma tattırırken hayalini
Kuşlar anlar mı sandın,
Bu zoraki kayıtsızlığını.
Bir yanın çarparken özlemkâr yanıma
Umutlarına kadar sızmışsam hele,
DOKSAN DOKUZ
Adın muştu bana
Acın nimet yunusun karnında
İsrafil almış surunu ruhuma üfleyecek
Bir istisna olacağım kartpostallık
Kıyamet önce bende,
DUA
Belki bir rüyaydı:
Gelmiştin,
Aşk,
Kazasını yapıyordu sensiz günlerin,
Kelebekler kozasını yırtmıştı, canlıydı.
DUALARINLA KORU
giderim karanlığın bilinmezine
kör bir zifirilik kaplar yarınımı
her yanımda puslu yıpranışların olur
ve o esrik kasvet dadandığında akşamsı ruhuma,
benim seni koruduğum gibi
DUA VE DAVA
Ben bulut olsam
Sabahları Mekke'de
Öğleleri Medine'de
Ve o denizin üstünde durup akşamları,
Bir kutsal süzgeçten geçirerek ruhumu,
DÜET
- Sulu sepken bir yağmur gibisin
Sorumsuz bir yangın sonrası
Avuntu niyetine ıslatan
Islattıkça daha bir yakın
Varsın gönül, külden kefenimi giyinsin.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!