Bursa'da doğdu. Ilk okul, orta okul ve Liseyi Bursa'da okudu, Pamukkale Üniversitesinde Türk Dili ve Edebiyatı bölümünde hâlen öğrenimi devam etmektedir. Çokça okur biraz da yazar. Dünyaya alışamayan bir genç şair
Ve o gün dedim
Gözlerimle sezdim seni
Yürüyerek taat kıldım tüm noksanlığımla
Ağır ağır gezinip çeperlerimde yine altın var
alev hattı
aşk ey aşk
kaldır yamaçlara doğru
ilgün başını
azar azar emri altında
biraz soğuk ve derilgen yapıda
Bilendim aydınlığa
aydınlık ve baş ağrılarına
bal mumundan kanatlarla
süzüldüm
Güvenim kanadıma
kendime bir sevda beğendim
Işaret ettiğim o dağ
dokunacak kadar yakın görünüyor
solgun bir gülümseyişle bakıyor
senin ayaklarına
ırmaklar sana doğru yönelmiş
sancısı sende son bulacak gibi
Güneşi dağlardan önce
karşılamak istedim
menzillendim en güvenli
yerinde doğunun
Gelecektim ki güneş
diş geçirdi etime benim
Kuzey rüzgarları okşuyor
gurbetin tellerini
Annem boynuna inci bir gerdanlık atmış
omuzlarına kadar uzanan yazması
toprak ve suyla yaslanıyor dağın gölgesine
Kelime dağının mabedine yaslananan
İki kuş ötüşüyor ileride
Birisi beyaz alabildiğine yeryüzünün tüm karanlıklarını toplamış diğeri
Gagaları sözün aşkına vuruyor boyuna
Şimdi vakit dağın vaktidir
Ellerimden tut.
Sonra kurtar beni gecenin karanlığından
bana bir kelime beğen ve söyle
Yazgımızı bir kelimedir kurtaracak olan
söyle ki öyle içten
Evvela zamanın üzerine
kavurucu biraz ıslak
giderek daha da umut verip
sonraları solgun
sonraları o güleç cesetlerin
bir demet ışık gibi
Göğün tadını alanda ağrılarım artıyor
Güneşi nereden doğuyor bilinmeyen
Promete ruhların olduğu bu diyarda
aydınlığın sürgüsünü çekiyorum
Kapanıyor ve düşüşün ağızda pas bırakan
eylemiyle irkiliyorum.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!