Kalbim sana değil kadere küstü
Ben nasıl küserim kendi gülüme
Sanma göz yaşların yerlere düştü
Damlalardan kolye yaptım gönlüme
Hangi aşık çeker böyle bir hali
Yine gam yüküyle yol alır kervan
Ne çöl nede zaman gitme dur diyor
Aşk yayını germiş pusuda bekler
Kader haber almış haydi vur diyor
Ağlıyor bulutlar güneşli günde
İnciler kaybolmuş arama gözüm
O duru deryalar bulunmaz şimdi
Yunuslar emrahlar alıp gitmişler
Gönülde sevdalar bulunmaz şimdi
Çaresi yok yürekdeki sızının
Devri zaman budurki Degerler kayboluyor
Gerçek ilim gidince Cehalet var oluyor
Maddiyat öne çıkmış Sanılırki hayat bu
Gözler görüyor amma Gönüller boş duruyor
Halifelik verilir Hak ederse insana
Kahır oklarına hedef gönlümde
Bu nasıl sevdadır bilemiyorum
Bahar geldi dedin oysa bahçende
Açmış bir tek çiçek göremiyorum
Sözün gerçeklere uymaz desende
Şu dünyada olmamış hiç sakin sükun bir hayat
Yoksa bu düzen üzremi kurulmuştur kainat
Her gün geceye dönüyorsada gayretim sürüyor
Felekten çalacağım bir kaç gün inadım inat
Bilseydim varlığın gerçeklerini
Bir hayal peşine düşermiydim hiç
Tadını alsaydım yaşam sırrının
İnceden inceye deşermiydim hiç
Koklasaydım yeni açmış gülleri
Kim bulaşmak ister çaresiz derde
Dertsiz olan varmı gösterin nerde
İlk günden bu güne sayısız insan
Dertler ile gitmiş yatıyor yerde
Geride
Ölümden sonra geride güzel olan nedir
Dostların göz yaşımı unuturlar onu geç
İyiliklerde geride degil önündedir
Güzel biri sevdiyse seni hatırlar er geç
Sakın bu dünyaya gönül bağlama
Güvendigin dağlar yıkılır gider
Ne kadar süslesen beden yurduna
En sonunda kefen takılır gider
Gelip gitmek açıp solmak kaderden
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!