Bartın ilinin Ulus ilçesine bağlı Üçsaray köyünde
3 Mart 2000 tarihinde dünyaya geldi. İlk ve ortaöğrenimini Zafer Ortaokulunda gördü, lise eğitimini Bartın Köksal Toptan Anadolu Lisesinde bitirdikten sonra, Bartın Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümünden mezun oldu. Aynı üniversitede Yüksek Lisans eğitimine devam etmektedir. Yazarın sevilmemek üzerine ve felsefik konuşan çocuk adlı iki kitabı bulunmaktadır.
Yazar sadece görebilen bir çift göz ve anlayabilen bir akıl okusa benim için yeterli demiştir. Şuan bu yazarı okuma ...
Sesini ilk duyuşumu hatırlayamam belki
Seni abim olarak ilk algılayışımı hatırlayamam
Beni ilk susturuşunu beni ilk sallayışını hatırlayamam
Bana zarar gelmesin diye yaptıklarını hatırlayamam
Senin kaldığın çocukluğumda seni hatırlayamam
Nasıl bir şeydi kardeşin olması ben seni anlayamam
Birbirine ne çok benzerler açlar ve âşıklar
Geceleri uyuyamazlar açlar ve âşıklar
Hep bir dert içindedirler açlar ve âşıklar
Bir günde değişir insan hayatı önce saçlardan başlar
Aklar düşürür zaman o güzel saçlara
Olmayacak işler gelir kimsesiz başlara
Gel katre-i divana yol alalım seninle yâr
Şu boş güruhtan bir seda çıksın seninle yâr
Yanındayım her zaman etimle kemiğimle ah-ü zar
İnanmak istersen vakıf olursun bu hayale Gülizar
Neyleyim şu gülistandaki çiçekleri? Sen yoksan içinde
Saatler on ikiyi geçti
Gecenin ortasındayız
Ay en güzel yeri seçti
Karanlığın sofrasındayız
Bir ince tıkırtı duyuldu
Duvardaki saatten
Bir amca yaklaştı soğuktan buğulanmış saçının telleri
Bir amca yaklaştı sesinin sigaradan çatallaşmış telleri
Oturdu banka hissetmiştim soğuktan buz kesen o elleri
Başımı kaldırıp baktım amcaya kan çanağıydı gözleri
Cennet ayakları altında denilir sizler için
Yaşamak size mahsus bir süre sonra bizim için
Ölüm gelene değin evlatlar anneler için
Yaşamak size mahsus bir süre sonra bizim için
Sen bilir sen öğretirsin ilk kelimem ilk duamsın
Yâr şu dağların yok mu bir tarifi?
Mezarda mı yatar oldu gönüller arifi?
Belalar başa gelir ise çekilmez
Yol arif olmadan tarif edilmez
Var mı erişmek bir gün şu kutlu makama
Bilmek istiyorlarsa beni baksınlar hatama
Umut filizleniyor şu tabakanın en pis yerinden
Küllerle kaplanmış tabakanın en derininden
Hayallerimi gömdüğüm küllüğün izmaritle dolu küllerinden
Umut filizleniyor arkadaş kalbimin en sancılı yerinden
Hani buna müsaade etmeyecektin arkadaş,
Gönlümde yeniden çiçekler, otlar yeşertmeyecektin?
Kaçtığın şeceren sürgünlerden beter
Gündüzler insanları gecelerden eder
Sözlerimin kalpte tezahürü keder
Derdi bilmek mi? dert beni benden eder
Yarın bir yalandan ibaret geçiyorken ömür
Asırlık yanan bir kandilin sönüşüydü, seni görüşüm
Yıllardır çarpan bir kalbin duruşuydu, yüzündeki gülüşün
O ceylanlar ki tabiatın tasvire en yakın canlıları
Senin varlığın en özel ceylandan bile daha güzel
Şimdi bana anlat diyorsun asırlık bir hikâyeyi
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!