Dışarıda lapa lapa kar
Dolu dizgin esen rüzgârla
Sağa sola savruluyor
Hava soğuk mu soğuk
Çığ altında kalmış gibiyim
Zar zor nefes alıyorum
Güneşin son ziyaları
veda ediyor
o baygın buselerini
miras bırakarak,
bir bulut ardına kaçmış
Ay görünmüyor,
Arana duvarlar örerken sen yanındaki sabiyle,
Kemiğinden tanıyor evladını BOSNALI ANNE…
Topal değil ama aksıyor biraz,
Bastonu elinden düşürmez dedem,
Temmuz dahi kıştır ona gelmez yaz,
Çıkarmaz sırtından ceketi dedem…
Gözleri keskindir, görmez kem gözü,
Cemre-1
Cemre dedikleri şey nedir bilir misin?
Rivayete göre görülmeyen bir kormuş...
Havayı, suyu, toprağı ısıtırmışta,
Aşığın kalbine değince kaybolurmuş...
Akşam özgürdük yatarken yataklarımıza
Bomba sesleriyle açtık gözlerimizi sabaha,
Sonra kapıda on- on beş gölge belirdi,
Kapıyı tıklatmaksızın daldılar içeri,
Ne oldu, diye sormaya vakit kalmadı,
Başladılar tekme, tokat dalmaya…
Şanlı destanlarda ismi anılır,
Türk’ün ak sakallı bilgesidir o,
Dede Korkut namı ile bilinir,
Öğüt verenlerin sultanıdır o.
Cennette evlendi Ademle Havva,
Ölümün kıyısındayken birileri,
Birileri için ağlıyor diğerleri...
Hayata merhaba derken birileri,
Birileri için gülüyor diğerleri...
Birileri hüzünlü, mutlu birileri,
Anlaşılan “birileri hep diğerleri!”...
Aş, ekmek yok deyip düştük yollara,
iş deyip, yalvardık hadsiz kullara,
Buldukça azıttık, döndük onlara,
Ar eder dönemem bizim ellere...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!