burası yoğun bakım ünitesi,
açılmaz kapılarıyla bilinmez ötesi,
ne gelenin duyulur,ne gidenin sesi.
tarifi yok o kapıda beklemenin acısı.
kan çanağı uykusuz gözler,
bir umutla yürekler bekler,
alınacak tatlı bir habere,
hem bedenen hem ruhen canı kitler..
Sanma ki; geçmez yatakta günler,
Daha nice güzel günler,
İnan yakındır kuzum.
Uyandın sabah oldu bak,
Güneş gülümsüyor hayata,
Açtın işte yeniden gözlerini doğaya.
Bitti! .. Yüreğinle,
Damarlarındaki kavga.
Kırdın ayağındaki prangaları,
Çözülsün artık dilin lal olma.
Kazandın ya! ..Sen kavganı,
Şelale gibi;
Haydi, durma ak.
Senin için;
Bülbül misali,
Doya doya şakımak zamanı şimdi,
Bak yedi verenler renk renk,
Goncası kırmızı karıncalar eş,
Toprağın havası menim,
Bülbüller dikende.
Od yandı güneşin aydınlığında,
Kuzum sen doğur,
Zemheride baharı.
Vişneler çiçek açtı,
Güldü gün yarına,
Böcekler canlandı,
Güldü ardındaki kışa.
Doğa güldü, gün güldü, yaşam güldü,
Gözlerin yeşil yeşil bakarken umuda.
Dilimize yabancı şimdi o eski besteler,
İzini yaşatır ömrün hikâyesinde.
Kelimeler kırgın ömrün hibesine,
İlk aşkın büyüsünde yaşar, sessiz hece hece.
Yaşa ilk aşk gibi günü.
Dün kalsın, bırak dünde
Zemherinin ayazı
Kayıt Tarihi : 20.3.2011 23:37:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
geçmek bilmeyen günler
Daha nice güzel günler,
İnan yakındır kuzum.
Dün kalsın, bırak dünde
Zemherinin ayazı
Kutlarım yürekten...
biraz mal, biraz sal, biraz kal ve biraz da lal(?)...Bitip tükendiğim nokta.. Anlayamadım, neler asılmış şu boşlukta... Başarılar, sevgiler...
TÜM YORUMLAR (82)