Bulunmaz senden başka, bu garibe can gibi
Allahı Allah bildim, seni ise pak Nebi....
İzin ver huzuruna sürünerek geleyim
Bu günahkar halimi orta yere dökeyim....
Rabbimi Allah bildim, evet: Nebimde sensin
Ebûcehil kafiri, hazırlamış bir ordu
Gelipde bin kişiyle, kuyu başında durdu..
Gece yağmur yağıyor, susuzluk son buluyor
Dört gözle beklenilen, sabah erken oluyor....
Akrabayı talûkat, biri birine karşı
Beni sevme bana güvenme
Karlı bir kış gibiyim
Üşürsün kolarımda
Kardelenlerle süslü bir ilkbaharım
Zamansız solarsın ellerimde...
Göklerde düğünüm var, seyretsene be ana
Oğlun kurban oluyor, bu güzelim Vatana....
Ben davet eylemişdim, meleklerde gelmişler
Biraz mahcup haliyle, şerbeti getirmişler.....
Top sesi davul sesi, mermiler zurna olmuş
Bastım yüreğime
ayrılığın kızgın mührünü
et kokuları doldu beynime...
Dilsiz bir şiir okudum
ağıt yakan gelinin,
-Merhaba şiire gönül veren dostlarım. Mualesef Edebiyatımızda anlam ve dil, sanat uğruna feda edilmektedir..Asıl görevi; gerçeği belirtmek olan düşünceler bir çok karmaşa içerisinde kaybolup gitmektedir...
Günümüz edebiyat eserlerinde bazı şair ve müelliflerimizin, hele hele serbest ölçüde yazılan ki; (bunlar bile hece ölçeğinin yumuşatılmış halidir) şiirlerde: Sanat ve süs göstermek temel amaç sayıldığından, sözün vucut yapısı olması gereken - Anlam: Pek çok serbest şiirlerde olduğu gibi, satılık elbiseyi göstermek için kullanılan cansız mankenleri andırmaktadır..
Anlatımda mecaz, aşırı derecede kullanıldığından, şiir doğal güzellikten yoksun ve gerçeklikten uzak kalmaktadır..Bize gerekli olan, Edebiyatımızı (Söz: Açıklığıyla herkesin anladığı ve anlamının gerçekliğiyle seçkin kişilerin beğendiği) sözdür tanımının içine oturtmaktır..Bu ise; Şiirin anlaşılabilinir bir dille, yani; konuşulan dilin şiirde kullanılmasıyla, aynı zamanda, kulağa ve göze hoş gelen, bir tertiple yazılmasıyla elde edilir..
Yüreğim diyor ki en mutlu günüm
Hanemde misafir sevgili ölüm...
Dost bana gel diyor, gitmemek olmaz
Niçin ağlıyorsun bacım Çeşminaz..
O Dost bana hadi gel demiş
Uyuyor cenin rahimde; tasasız.
Dünyaya gelecek masum, hatasız..
Karanlıktı; dardı birazcık yeri
Henüz dünyadan yoktu haberi..
Allah Allah diyordu her nefeste
Nesir güçtür şiirden, diye çok kimselerden işitmiş, çok kitaplarda okumuştum. Gene de inanamazdım. > derdim. Bu günde öğle düşünüyorum. Nesirin şiirden güç olduğunu kabul edemiyorum. (...)
Ama büsbütünde yanlış mı onların dedikleri? Şiir yazmak, iyi bir şiir söylemek gerçi çok güç bir iştir; ben çok özendim iyisini değil, şöyle orta hallisini bile yazıp söylüyemedim. Şiir güç, ya şair olmak, şair geçinmek o kadar da güç değil. Şair duygusunun, düşüncesinin cılızlığını, bayağılığını vezinle, kafiye ile, ahenkle örtebiliyor; şair olduğu için bir çok kusurları bağışlanıyor. O kusurlar nesirde daha çok göze çarpıyor. Bir nesirci oturupta boyuna bülbülü, gülü anlatsa, çekilirmi? Şairler, nice yüz yıllardan beri hep onu söylüyor, gene de seve seve okuyanlar bulunuyor. Hele bir hikayecinin anlattıkları başka bir hikayecinin anlattıklarına benzesin, bir kıyamettir kopuyor, üşüşüyorlar zavallının üstüne, şairlere neden ses çıkarmıyorlar. Nesir yazanınki çalmak da onlarınki çalmak değilmi? . (...)
Güçtür şiir söylemek, ama ne türlü şiiri söylemek güçtür? Bir şair vardır, yıllardır, yüzyıllardır bilinen, alışılmış şeyleri tekrar eder durur; yaygın duyguları, yaygın düşünceleri alır, onları vezne uydurur. Güç değildir onun yaptığı. Kendimizi biraz sıkmakla elde edeceğimiz bir ustalıktan başka bir şey değildir. Ama şairde vardır, öteden beri alışılmış sözleri öteden beri alışılmış kalıplara dökmekle yetinmez; yeni yeni duygular, yeni yeni düşünceler getirir; yaygın olanları almaz, kendi bulduklarını yaymağa çalışır; kalıplarını kendi yaratır. Galip gibi Bir başka lisan oluşturdum der, Hugonun Baudeaire söylediği Yeni bir ürperme getirir; işte o şairinki güçtür. Onda gerçekten bir tanrı gücü vardır. Şiirden yana, şiir adına yaratmıştır, yoktan var etmiştir, güzelliği sezilmeyen, bilinmeyen şeylerin güzelliklerini göstermiştir. İnsanlar onlara ne kadar saygı gösterseler yeridir. (...) Ama azdır öyle şairler, binde bir gelir, ötekilerde kendilerini öyle göstermeğe çalışırlar.
Sür mavzere mermisini
Patlat duysunlar sesini..
Karanlıkta kalsın mazi
Ak günler senin Niyazi....
Gönlünü aç Gül koyayım
O Bir Seven O Bir Gönül Dostu
Bütün Dostlar Güzel Hatıralar Hatırlatsın
Beni Size Sizi Bana Ölürsek Bir Fatiha
Ölmez İsek Hepimiz Hepimize Ebedi Hatıra
Değerli dostum,Allah ın selamı üzerinize olsun,iyiki *Gelde bitsin işkence *adlı şiirimi yazıp antolojiye kaydetmişim,keşki daha önce yazabilip,kaydetseydim her şey zamanın da olursa güzel oluyor.Sizinle tanışmamız bugüne nasipmiş.Şiir duygu,gözlem,hayal,arzular,temennilerin bir karışımı.Asıl ustalı ...