Üzerimde devrimler-diyarlar vardı
Tevhid'e gelmeyen.
Fırtınalar vardı
Deli dolu ve esir.
Habîl ile Kabil;
Daha ilk gün birbirine küsmüştü ya,
…..
Upuzun sevda şiirlerimde,
Göçmen endişelerimi göğüsleyen delikanlım,
Gidiyorsun demek modayı inkar emeklisi,
Ürkütmeden git,
Papatyalar,
Her mevsimde açmaz,
İlk baharı beklerler.
Bu bahar bizim açtı sümbüller
Laleleri boynu bükük
Bırakıp gitti ya güller
Mavileşimsel,
Bir mimarinin ortasında
Geceyi aydınlatan,
Elmas yüklü,
Sade zarif,
Sonuna kadar yüce bir saray var.
Sevdada suretin gördüm,
Dehlize süs olmuş,
Gölgene gökyüzü yanaşmış,
Buluta ne!
Hey gidi bağrı yanık gece kuşu, sor,
Sor ki söyleyeyim,
dün akşam haber geldi,
'harun öldü' diye,
harun;
gencecik, delikanlı,
yakışıklı bir şeydi kerata,
hayat dolu.
Aşk,
Bir sevdadır yanar,
Tüter Şehrin bir yanından,
Üfler mavi bir şafak.
Tılsımlıdır bakışlar…
Aşk
bizim mahallenin yetimleri,
ve bir enişteleri vardı;
kırık beliyle
kırıtaraktan yürüyen kedi.
tam dört senedir, taş oturaktan seyrederim
yan yan yürüyerekten seyrini,
Bir senaryoyu oynuyorum,
Kimi zaman kimsesiz bir dilenci
Kimi zaman taht beğenmeyen şahım,
Birinde acı çeken zavallı,
Bir diğerinde bende Lokman’ım
Mucizevi çırpınışlar var içimde bugün
Somurtkan anlayışlarını seviyorum iç çekişlerimle
Tuhaf, suçları ben işlemişim gibi,
Doğum gününe mektup yazıyorum, işte
İhtiyar katedral özlemiyle arıyorken tanıyışını
Ne varki,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!