üç güzel gün yaşayamadan
ölmek fıtratımızda var
yatsıya kadar oturup
yaslanamadığımız yalanlar
hangi mum yanar o kadar
git
hiç sevmemiş gibi,
yarın yokmuş gibi,
dönmeyecek gibi,
derya deniz gibi,
gel, git.
Adın gibi
Hava Rana
Sen güzel
Ben ala
Beş kala
Demiştin ama
yürekte şu acım dindirebilsem
en mesut bahtiyar olsam dünyada
yarim ikram etse bir tas şarabı
ölmeden keyifle içsem koynunda
ölmeden kıymetim bildirebilsem
Efkârımı almıyor bu gün
Ne sigara ne izmaritler
Gitti mi geri gelmiyor dün
Nerede umutlar, vaatler
Yazılacaklar yazılmışlar
kalmak, sana rağmen sende
sana bedel seni kılmak
ödeyip gitsem sensiz
kalsam benliğim bensiz
yani, sensin sensizliğin bedeli
Hep böyle bir sabahım olsun isterdim
Gamsız tasasız, dertsiz kuşlarla uyanmak
İşe gitme diyorsun da, uyanmasam gitmezdim
Hem işsiz güçsüz, parasız pulsuz yaşamak
Yaşamak mı dersin?
Dağ gibiydi Ekrem,
Yıkılana kadar
Tomurcuk çiçekti Berkin...
Koparılana kadar...
Boğulana kadar
Aslan gibiydi Ali İsmail,
Bu Yaz
Sana bir tarafımın yanıp
Bir tarafımın donduğunu
Nasıl anlatayım, dedi...
Anlamaya çalışırken seni,
Anlamsızca boğuyorsun beni.
Bu yağan yağmur göz yaşlarım olsa,
Seni iliklerine kadar ıslatsa,
Kemiklerinden söker atarsın bilirim.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!