Islak kalan adımlarım var , huysuz ve yorgunum hâlâ
Yolum yok aydınlığa ama yürüyorum bıraktığın yalnızlığa
Sarhoşluğumla açlığım gibi kandım güzel olan alçaklığına
Yine kalmaz sabahlara akşamlarım bana , sana.
Sustukça kanayan yaralarıma bastığım anılarla
Adını yazdığım ağıtları yakıyorum
Bilmiyorsun biliyorum..
Duygularım yorgun ve yıpranmış
İçin için sızlayan çocukluğum
Birgün susmaktan korkup yalnız kalmış.
Alaca dünyanın eseriyim
Yılların suçsuz esiriyim
Çamurun çocuksu lekesi
Ağlak sesinin mazlum nefesiyim.
Kalamadım , ne sormaya ne anlatmaya
Alışamadım düştüğüm yalnızlığa
Ağlardım ya saramadığım papatyama , yoksun hâlâ..
Islak adımlarım var gecenin bir saatinde
Nereye gittiğini bilmediğim yolla birlikte
Son kalan sigaranın dumanı ve ölü bedenle
Nereye gidiyorum hatta kime gidiyorum bilmiyorum
Herşeyi maddiyat sanan insanların aksine
En büyük hazineyi , mutluluğu kaybettim biliyorum
Yağmura saldım bedenimi
Anladım yalnızlık kesiyor nefesi ve hevesimi
Bulamayacak biliyorum hayallerimin yerini
Kiri elimde kalbinin..
Yaşayan bir hikaye sanki
Yorgun ve eksik ya da kalemi kırık
Yazdıkları sığmaz belki sayfalara ama
Yaralı kalır hep kalem gibi kendisi.
Yalın hayatın bıraktığı sonbaharla
Anılarla sarhoş gönlümün yarası var derinde
Ağladığım nice hikayede , yaşadığım masaldı sadece
Ellerimde açan çiçekler var
Çocukluğumu hatırlatan
Yalın hayatıma baharı bırakan.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!