Bir fincan kahvenin kırkyıl hatırı
Kırkyıllık yastığın yokmu hatırı
Olmazki herkesin tuzuda kuru
Olanlarla yetin haline şükret
Yirmili yaşlarda kurdun hayali
Haram lokma yiyenlere
Hakkım varsa haram olsun
Yetim hakkı yiyenlere
Ebediyen haram olsun
Tatlı tatlı yersin amma
Balkondayım yaz akşamları,
İzliyorum geçen arabaları,
Hüzünleniyorum gördükçe plakaları,
Otuz dörtler, sıfır altılar ve dahaları,
Gene gurbet, gene hasret kokuyor.
Bile bile hata yaptım
Tanrım sen bağışla beni
Sevdim bir güzele taptım
Tanrım sen bağışla beni
Bilemedim sonu hüsran
Bu gün senin mutlu günün
Şen olsun kınan düğünün
Kurulsun yuvanız evin
Yolun açık olsun,git güle güle
Her genç kızın rüyasıdır
Her güzelin ayrı ayrı huyu var
Sevmişim birini edemem inkar
Divane gönül düşünemez ar
Gül için dikene katlanır gönül
Gözü kördür görmez dünya yı
Benim silahımı bana doğrultan
Böylemi kurtulmuş bu güzel vatan
Utanmazmısın şehit atandan
Bunca insanların günahı neydi
Kime hizmet ediyorsun kendince
Gözlerin alev alev
Düştüğü yeri yakar
O manidar bakışın
Beni ciğerden yakar
Tıpkı güneş gibisin
Güneşim ol ısıt beni
Teselli et avut beni
Kucağında uyut beni
Gözlerim açık gitmesin
Sarıl bana kokla beni
Zalim kader ne koşarsın peşimden,
Ayırırsın cananımdan eşimden,
Kara duman gitmez oldu başımdan,
Kaderime boyun büküp ağlarım.
Kara yazım ölene denk silinmez,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!