Neyleyim sarayı neyleyim köşkü
Atmışından sonra eylence meşki
Fethat'ın dağları deldiği aşkı
Ezrail kapıyı çaldıktan sonra
Beyhude gençliğim boş geçen günler
Ele bayram düğün benim neyime
Ok gibi saplanır dert yüreğime
Acırda yanarım geçen ömrüne
Sensiz bayramları neyleyim Babam
Hasret kaldık büyük eli öpmeye
Silinmez alın yazısı
Yürekte derin sızısı
Böyle feleğin mazısı
Neyleyim gönül neyleyim
Anlamadım bu ne işti
Ana babamızı yolcu eyledik
Ahirette seni buldu mu ana
Yıllardır görmedi senin yüzünü
Seni gördü de mutlu oldu mu ana
Selâmda yolladım geldi mi sana
Arsızsın yüzsüzsün utanmazmısın
Üstüne düzenden pay almazmısın
Yaradan Allah'tan hiç korkmazmısın
Yüzüne tükürsen Nisan yağmuru
Düşer kalkar dersin almasın
Nisan yağmuru mu neye benzersin
Sinsice yürür toprak ezmezsin
Sen sevmekten aşktan bilmezsin
Ne sevdiğin belli ne sevmediğin
Ne güneşin biter nede de yağmurun
Gel deyince gelebilen
Dur deyince durabilen
Büyüğe saygı gösteren
Nesil kalmadı kalmadı
Edep haya zora gitti
Mevlam verdi başımıza dertleri
Gece gündüz bitmez oldu bu sene
Evlerine mahkum etti fertleri
Gülmeyi de unutmuşuz bu sene
Baharı görmedik kişi görmedik
Benzin mazot yokluğunu
Tüp gaz alma kuyruğunu
Çay şekerin kıtlığını
Biz ne günler gördük oğul
Karneyle çay şeker aldık
Güvenme gençliğe güvenme mala
Mevlam nasip etsin imanlı yola
Beş metre bez yetiyor kula
Malı da mülkü de yer karatoprak
Kalmaz güzelliğin kalmaz endamın
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!