Hasta düştüm yataklarda yatarım
Sevdasından yanıyorum tüterim
Vurulmuşum Mecnun dan da beterim
Ne hallere düştüğümü görmez mi
Kör olmuşum sevdasından derdinden
Çıkabilsem yüce dağlar başına
Göğüs gersem boranına kışına
El sallasam gökte uçan kuşuna
Belki dertlerimi alır götürür
Seslensem dağlara atsam narayı
Denize baktıkça seni görürüm
Gözlerinin mavisini özledim
Köpük köpük süzülüyor dalgalar
Saçlarının esmesini özledim
Sakinliği huzur veriyor bana
Turlü dertlerini üstüme saldın
Bırakmadın ben güleyim bu sene
Ben süründükçe mutlumu oldun
Gözün aydın gülemedim bu sene
Günümüzü acılara sevk ettin
Muradıydı gelin olmak
Kendisine yuva kurmak
Yatağı yastığı toprak
Muradı gözünde kaldı
Nikahlıydı yiğidine
Köyümün başında ardıç ağacı
Gurbette kardeşim köyümde bacı
İçimiz yanıyor bitmiyor acı
Göz yaşımı siler siler ağlarım
Hasret kaldık bir arada sohbete
Yüce dağ başları boran kar olmuş
Sevdiğim kız gitmiş ele yar olmuş
Gönlümde açan güllerim solmuş
Kaderime boyun büker ağlarım
Kurduğum hayaller birden yok oldu
Yar gelirmi gurbetelden
Elinde var gül demedi
Ayırmıştır bizi yollar
Kader bize gül demedi
Ömür geçiyor hasretle
Tatlı sözlere inandım
Çok gönüllerde yıkandım
Ava giderken avlandım
Seni unutamam gülüm
Coşkun derelerden geçtim
Bir gülün aşkına okşar dikeni
Mevlam korusun sevda çekeni
Dahada vurursun göğsün sineni
Güzellik teninden gittiği zaman
Gözlerin çekilir belin bükülür
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!