Elin iti yabancıya havlarken
Bizim itin yabancıdan farklı Yok
Zaman döner,dünya döner,gün döner
Büyük küçük bir birinden farklı Yok
Saygı duyup el öptüğüm insanlar
Güzelliğin fayda etmez
Mal varlığın senle gitmez
Üç metre bez neye yetmez
Ezrayil kapıyı çaldığı zaman
Kimse olmaz derde çare
Anlamadım u dünyanın halinden
Aslanı kediye boğdurdun felek
Her yüze güleni dostum sanmışım
Dost bilip düşmanı güldürdün felek
Ağustos ayında güneş doğmazmı
Tutmayasın tabutumun ucundan
Kimsesiz garip bilsinler beni
Ağlayan olmasın kimse gelmesin
Garipler mezarına koysunlar beni
Yazmayın adımı mezar taşıma
Kuru gazel düştü gönül bağına
Bilemedim baharmıdır yaz mıdır
Gönül derdi ele hikaye gelir
Feryat etsem deli gönül az mıdır
Saçlarım döküldü aklarda dúştü
Her çıkışın inişi olduğu gibi
Karanlık gecenin sabahı vardır
Güvenme gençliğe güvenme mala
Unutma kefen de mezar da dardır
Düşünmesin gayri öte dünyayı
Girdim gönül bağlarına
Gül'den geçilmez geçilmez
Kokladım bir gonca gül
Ondan geçilmez geçilmez
Tomurcuktu kıyamazdım
Sizden mal mülk para istemem
Kazandığım helalimi yiyemem
Dilim dönmez pişman oldum diyemem
Bana bir fatiha gönderin oğul
Kimse aramıyor kimse sormuyor
Dünyayı toz pembe gören
Bir söyleyip beş de gülen
Gençliğine çok güvenen
Geçti benden geçti benden
Geceyi gündüze katan
Ne dedim de gülüm seni küstürdüm
Bir öpücük verde gel barışalım
Su için gittiğin pınar başına
Gel Allah aşkına biz barışalım
Üzülmeni istemem kıyamam sana
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!