çiseler hicranımıza eskilerden kalma bir avuntu
gitmekle ölmek arası bir tat dudağımızda
bir kent çalar zamansız, en sıkı yanımızı
hasretlerden bir umman bırakır aramızda
sen ki tarihlere gebe,şehirlere örnek enkazınla
ağır adımlarda bir telaş gizlidir
ve kaldırımlarında yitik aşklar bu sokağın
adına nice şairin şiir yazdığı
ve nice rutubetli rastlantının kol gezdiği bu kent'in
kimi zaman eşkiya
kimi zaman politika muhabbetler içeren...
nihayetinde yaşamak
bu tasası bitmez ayrılıklarda
zor değil, imla yalnışları acılarımızda
bir kalemin sahibine ihanetidir şiir
hala eski özlemleriyle yüreğini kanatan
ve bir kazı kazanda kazanılmıyor ki hayat
adına şiirle başlanan her sohbet aralığında
bir duraksama yaratır sana yazılanı...
bir fukara biraz merhamet dilenir yan kaldırımda
bir hasta biraz sabır
bir ihtıyar biraz zaman..
ama sana yazılan şiir sadece seni bekler
bir gün nasıl doğar bilirmisiniz?
öleceğini bile bile bir gül!
bir yara niye kanar
bir çocuk neye
bir düşkün ne ile doğar
umudu yoksa ekmeğe..
bu sokak namıma değil
bu keder; hiç hesapta yokken
kim aldı benim naylon tabanlı çocukluğumu
kentin yıkıntıları arasından
bu şehir kimin tahtı
kime kul
Gülüm seni koparmışlar
hoyrat bir ele fırlatmak üzereyken
Perde açılır; şair girer..
Kimse yoktur
Elde diken izleri
Ve kan damlacıkları
ha(ya) li hazırda
görmek istemek sadece
adı:kaldırıma düşmüş
eski bir sevda...
gitmek istemez
hayatımdan
herkesin bir derdi var aşk adına
yazılmaya ihtiyaç yaratan
bir esrik tarafı, esirliği bir zaman
bir eksiklik bazı bazı
geçmişinde kanayan
anlamını yitiren....
belki sokaktan olacak
belki sokaktan kopacak bir el uzandı sol yanıma
belki lerin sanki gibi göründüğü saatler başlamıştı
zaman avuçlarıma teslim bir kız çocuğu
dokunsam duracaktı..
hatırlıyorum
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!