Beni hapseder kirpiklerime
Bakışların altındaki o manasız keder
Her gülüşünde usulca dağılan…sonra..
Geriye dönük bir kuruntudur özlemek
Hele aşka dair yazılacak şeyler varsa
İçi içine sığmayan beyaz bir kağıda..
Işıklı sokaklardan geçiyorum
Sessiz ve sensiz gecelerin altında öksüz kentlerden
Ağzımın gülümseyen taraflarında korku izleri
Gözlerim sürük bir kentin kuytularına...
Ansızın bir rüzgarda kaldırıp başımı göğe işte diyorum bir martı alabildiğine vurgun kendine...
Bu bulutlar ta eskiden göklerimizdeydi
devrini devirir mevsim
övünür bir çift siyah avuntu
yüzümde
bir çiğ gibi eriyor ömrümüz
bir bahar mosmora çalıyor kendini
hayallerimizin en yeşilinde
hayallere mor yakışmıyor bu yüzden
her ağaç dallarını biraz daha eğik bırakıyor yer yüzüne
her vadi bir tenhalık bu yüzden
-diyorsun ki gitme
beni böyle mahzun bırakıp bu dağınık gecede
*diyorum ki
daha gün aydınlık
bak her yerde bahar
dallarda serçe
Söylenir son sözler
Yitik bir aşka dair ne varsa
Satırlar aralarında o gün...
dinlemeden sarfedilir son sitemler
kelimelere yüklenir sesler
ve sarf edilir iadeli taahhütsüz...
sevmeler zor olur dört duvar arasında
sıkışır vücudun bir mahkum ranzasında..
gece olur gün doğsun dersin
gün doğar isyan edersin...
zamanın acelesi yok ya
hıncını alır gibi yavaş yavaş geçer
hala geliyor mu pencerene kuşlar ?
hala kırıntı bırakıyor musun kumrularıma
yokluğunda neredeyse kuşlardan geçtim
sırf cam da(n) gözükmesin diye bileklerindeki kıvrım...
bir yanım yavru bekleyen kuzgun
bir yanım bahar bekleyen kumru
ve tam ortasında hayatın
yavruda ben baharda...
tendedir ilk nağmeleri ayrılığın
biraz derbeder
biraz kürdili...
hatıralara saklanan tüm mektupların
puludur hüzün
biraz siyah,biraz gri
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!