Göç önderi Yörük kızı,
Yürür cezbeli cezbeli;
Adaklısını peşinden
Sürür cezbeli cezbeli…
Her görüşte yasak savar,
Ar duyup bahane arar,
Can diline candan ayar
Verir cezbeli cezbeli…
Çeğmeleyince kaşını,
Savurur sitem taşını,
Düğümler gözde yaşını
Solur cezbeli cezbeli…
Var da kıskançlık damarı,
Yine kendinden umarı,
Gönlüme saçtığı kar’ı
Kürür cezbeli cezbeli…
Aşkı büker bileğimi,
Susturur sır dileğimi,
Yâr buğusu yüreğimi
Bürür cezbeli cezbeli…
Göynümeye başlar kanım,
İçimi basar dumanım,
Mum çıradan artık canım
Erir cezbeli cezbeli…
Tutuşuruz da el ele,
Şavkarır iki meşale,
İffetini o an bile
Korur cezbeli cezbeli …
Yüzden okur gizlerimi,
Dobraca der sözlerini,
Gözlerimde gözlerini
Görür cezbeli cezbeli…
Öğle vakti Gürbulak’ta,
Davar suvarır yalakta,
Abdesti çiğ-dem yanakta
Kurur cezbeli cezbeli…
Kucağında emlik oğlak,
Buse yollar ucun parmak,
Gerçeği düşünden ırak
Durur cezbeli cezbeli…
O bahtımın Bayır Gül’ü,
Yayla töresi görgülü,
Kalbi özgeye sürgülü
Vurur cezbeli cezbeli…
Bilge gününe gün ekler,
Ön güze güveylik bekler,
Murat alamazsa eğer
Ölür cezbeli cezbeli…
Kayıt Tarihi : 20.2.2014 23:46:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!