Siz mi beni yönetiyorsunuz ben mi sizi sınırında
Direniyor hissettiğine rağmen her sıkıştıkça da
Amerika’ya giderim oyununun devamında daha
Yorma asilliği adiliğinle denildi, hükümet varlığına!
Bir sorun varsa, anlaşılmalı, düşünce hür varlıklıdır
Acı yaşanıyorsa, konuşulmalı, duygu hür varlıklı
Eğlence edebi de mi ithal edilmeli? Vatan ithal mi?
Yorma asilliği adiliğinle denildi, medya varlığına!
Amerika’da Gaziye hizmet veren organ bir masal
İhtiyaç bizim, çare biz, yürek ürpermeyi önce bilmeli
Bu hükümet niye seçildi, kimdi buna nedenler?
Yorma asilliği adiliğinle denildi, sermaye varlığına!
Ateş düştüğü yeri yakar, kimse ama yangına uzak değil
Önce kapının önünü süpür, askere kadar yol uzak değil
Fahri hizmet ruhu gömülü, Şehide mi ağlıyor olurmuş?
Yorma asilliği adiliğinle denildi, komşuluk varlığına!
Önce Terörü ez, yok et ki düşünce şans bulsun
Kazanılan az para çok karın doyurabilsin
Bölgeler arası dengesizlik, densizliğe kurulu tuzaktır
Yorma asilliği adiliğinle denildi, bellek varlığına!
Ekim 2007
Seyahat yolu mu tek, kanundan kaçmaya mı bir yol?
Duyunca modayı adaya doluşmak mı anlayış?
Bir sohbet yürütülemesin diye taslanan taslaklığına
Sorulur mu vatandaşlık, vatan nedir bilmeyene?
Amerika’ya giderim sınırı benim ayağımın altında
Adiliğin baş tacı ise de ve her ne kadar da…
Hükümet varlığıyla; bir ulus varlığında beraber yaşamayı öğreneceğiz diyerek ayrışacağını belirttiği halde seçilmiş olmasına bir taraftan, vatanın iç yapısını kendime benzeteceğim, bunun karşılığında hizmet edeceğim diye algılama hoş görülebilmeli ne demek anlayamadım, Türk vasıflarıyla kendi vasıfları arasında alışmayı öğrenecekler gibi kavramla da anlatıyor çekinmeden. Bir dönem bundan alın tadınızı, alışkanlık olacağını düşünmeye ürperiyorum. Diğer taraftan, bu sosyal ilişkilerde evrensel buluşmaya da bir hazırlık dönemi başlamış olarak, biraz daha erkenden halk, uyanışı düşünmeyi düşünmeye başladı, ki zaten artık başlamalıydı… diye geliyor aklıma
Komşuluklar varlığıyla; Türkiye dört kıtadan iklimiyle komşuluk ilişkilerine evrensel bir kara parçası olarak, her zaman ileriye dönüktür. Bulgaristan, Yunanistan AB üyesi olduklarıyla ilişkiler sağlıklı ve huzurlu bir alış verişe, düşünce paylaşımına hep sağlıklı gelişen olacaktır… diliyorum öylece…
Sermaye varlığıyla; iş adamlarımız ilişkilerini Türkiye adına kontrol edebilecek gelişmeye seçkin sosyal dayanışma yaratabilen güçler olabilirler. Dileriz ki, Türk ruhlu ve vatan duyarlığıyla iş adamı birlikleri etkin bir güzellikte gençlerin parlak geleceklerine bir düzey olabilirler… endişeliyim…
Toplumsal bellek varlığıyla; benim hiç şaşmadan ve kararlılıkta tek inancım ve dileğimdir,
haykırışa kalkan başı en ağır eğitimle yormalı
önüne eğik olanın başını kaldırmaya acil yardım sunulmalı
düşünen bir kafa saldırıya ihtiyaç duymaz, eğik baş ezenin yataklığına uşaklık olmaz
Şiddet, düşünceyi sadece sermaye varlığına taşır, halkı ezer!
Oluşmuş olan Terör bu yataklıklardı. Terör, şiddetle, amansızca, yok edilene kadar savaşılmalı, anında, nerde oluşuyorsa ansızca da orada daha… halk da bunu organizeli yapabilir… yapmalı…
Şiddetle pazarlığa oturma sefilliğini Avrupa denedi, başarılarına lafları birden tükendi, bu yüzden başkasından bu sürmenajda, sözüm ona, insanlık gibi bir düşünce ile o sefilliğine saygı da kazanacak üstüne üstlük diye, sunup duruyor. Şiddet uygulayanın ıslah evlerinde, psikolojik hastanede değil daha hala, üstüne üstlük iş adamı, hükümette olmaları neyin modası?
Hangi modernlik kakalamasıdır ki, ‘seni öldürsün sen sus, teröre dokunma saldırırım sana’… Bir Vietnam yaratabilirsiniz ister içten ihanet pislikleri, ister dıştan ihaneti havlatanla… Ben ise, hiç soluk aldırmayacak kadar ileriye taşırım göz kırpmadan, taa ki bu şiddet önleninceye kadar!
Gibi daha hala düşünme dünyamda geziniyorum… şiir de yazacağım diye diye ömrümü sanıyorum, sonuna adımlayacağım…. Türkiye kutsal bir vatan! Ruhum kutsal bir can taşıyan! Olarak, hep gözet durulacak ve çalışılacak da, herkes kendi işinde, evinde, güncel yaşamıyla…
Memurların işi güvenlidir az çok, sermayecilerin işi iyi günde de iyi gider, kötü günde de hatta sermayeciler türleriyle daha da doğar…. Ama halk ve askeriye hep sadece tehlikeden uzak bir yaşam sağlığı için çırpınan, didinen olarak kalacak…
Memurlardan da, sermayecilerden de görevlerinin sağlığını gözet durabilen bir halk oluşmaya, ister işsiz bir yaşam ile, ister yoğun bir iş hayatıyla olsun, asla duraksatmadan, birer düşünür varlığı oluşma ile kazanılacak güven, kendinden başlayarak, bu güveni yeterliğe ancak fahri hizmetlerde, sosyal hizmetlerde aktifliği ile bir taraftan ölçebilir, hem de gelişmeye en ucuz bir alıştırma laboratuarı ve en zengin özgüven kazancı olacaktır toplum bilinci olarak…
Ve ancak bu durumda, isteyen, istemesini bilen, istediğinin karşılığını verebilen olacaktır. Gençlerimize böylesi bir kaliteli yaşam diliyorum. İşsiz kalamaz insan, işsizlik geçicidir, varsın kaç yıl sürerse sürsün. Bu süreç daha, kendi içinde bir zenginlik olabilir, bu süreçte devam edilecek fahri çalışmalar, içinin güveni, gücü, fikrinin uyanışı, gözet tecrübenin artışı, yol harçlığı kazancı, ilişki zenginliği birer paha biçilmez servet değerleridir, ki sürprizleri ödül olabilir…
Bilgisayar insanı bağımlı yapıyor. Gün ama o kadar uzun değil, ömür hiç değil. Vatan ise hep muhtaç olacak her hizmete.
Her şeyi kontrol eden sen ol!
Başka şey veya kimse seni kontrol altına almasın!
Herhangi bir yaşam hak diye sunulmasın, yaşamının hakkı sen ol!
Egemenlik milletindir!
Yasalar uyulmak için, uymayana sen de elinin tersinin gösteren ol!
Kayıt Tarihi : 30.10.2007 21:41:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Sevinç Kavuk](https://www.antoloji.com/i/siir/2007/10/30/yorma-asilligi-adilliginle-denildi.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!