Neden sel vurmuş bir tarla gibi yoksul bu ruhum?
Neden sert poyrazlar gibi üşüştü keder tenime?
Açmak sonbaharda gülcesine, bomboş bir çaba
Sevdik yine biçare, ister miydik ki acaba
Yaprak hışırtısı, seher kuşları, ince meltemler...
Saklandığın bu yetmez mi mısralar ardına diyecekler
Bekliyorum burada gerçekten, tam burada bekliyorum
Kesilmiş dal gibi yapayalnız ve sadece soruyorum
Omuzlarıma çökmekteki bu hicran yükü neyin nesi?
Kaç zaman oldu bihaber duymadım yüklü gönül sesi
Beni beklemeyin dostlar ben sizler gibi gülemem
Selamete ermek nedir eğer aşksa bu elem?
O zaman nedir teskin eden bilen çıkmaz ki
Bu kaçıncı yutkunamayışım çaysız da olmaz ki!
Fakat ben öldürdüm dikenlerimi güller aleminde
Sanmayın ki yaşar tohumu kurumuş kaburgalı bir gövde
Bedavaya gözyaşı bedavaya, sevinsem mi ağlasam mı
Ey kalemi yorgun! senin de mi iç çekmelerin vardı?
Kayıt Tarihi : 10.6.2018 15:03:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Mustafa Tekerlek](https://www.antoloji.com/i/siir/2018/06/10/yorgunluk-cayi-2.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!