Bir duanın ardından ezelden ebede giden
Muhtelif bir yolcu gibiyim
Aksatılması imkânsız bir yolculukmuş bu
Zamana karşı, hayattan muzdarip
Gökyüzünün huysuzluğu, suyun sükûneti korkutur beni
Hava alınca av olurum, su içince ağa takılırım balık gibi
Havanın nemi boğmaz beni bilirim
Ciğerimde biriken zehir zaten boğuyor beni
Serapları güzel çiçeklerle süslemişler
Meyvesi güzel görünür, acı gelir
Şekli cennet meyvesine benzer
Gölgesi benzer çıktı, içi ise zehir
Ne şiddetli bir muhalefet ettim dostluğumla
Ne dostluğun basit toprağına göz diktim
Mesken tutmadım hak etmediğim yeri
Bilerek hayal ettim ümit ettiklerimi
Çok dost ile aynı tarzdayım,
Gönlüm birlik ister, bedenim güç için çokluk
İçten pazarlıklı değil yüreğimi bilirim
Hayallerim sanıldığından daha ucuz
Umutlarım hep aynı temel üzerine kurulu
Kavuşmazlar, zaman tüneli bildiğimiz değil
Çürümüş düşlerim, nefsim hayal kırıklığına uğratır
Arzu ettiklerim, bu çağa hiçte uygun değil
Toplum arasında gizemli bir adalet
Adalet dedikleri zülden gelir
Alışılmaz hisler gözdağı işkenceler
Kalp deniz, vicdan nehir
Bu dünyada misafirim, ahrete yolcu
Süleyman’ın hazinelerinden bana ne diyen biri
El emeğinden bana ne diyecek kadar nankör
Dünya malı için ağlayacak kadar divane değil
Hayat görkemli vapur, ben çaresiz bir yolcu
Yolculuk aynı yönde, aynı vapur, farklı yurt
Aynı düşlerden geldik, farklı mevkilere düştük
Arda kalanlar aynı topraktan, biz farklı toprağa düştük
Kayıt Tarihi : 16.3.2021 22:38:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!