Dışarıda kar
gönlümde fırtına
zaman tüm geçmişimi
sarmış sırtıma
beyaz bir gemi
yanaşırken rıhtıma
son yolculuğuma ilk adım
geminin ne kaptanı var
ne tayfası
ne seyir defteri
ne de defterinin sayfası
bir ben
bir de gemi
ben karşı kıyıda kalacağım
sizlerden birilerini
almak için
dönecek geri
bu son yolculuk
yok yanında
ne eş ne dost ne de çocuk
yolcuyum tek başıma
dönülmez yolda
hak alışverişi kalmışsa
gerilerden kalan birkaç kulda
ne gelir ki elimden
dünya malı
dünya da kaldı
ben fani
dünya malını kendinin sandı
Kayıt Tarihi : 27.9.2016 21:02:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![H Yusuf Şahan](https://www.antoloji.com/i/siir/2016/09/27/yolcu-474.jpg)
TEŞEKKÜRLER.
Arslan gibi hayvanların diş ve pençelerine bakılırsa, iftiras ve parçalamak için yaratılmış olduğu anlaşılır. Ve kavunun meselâ letâfetine dikkat edilirse, yemek için yaratılmış olduğu hissedilir. Kezalik, insanın da istidadına bakılırsa, vazife-i fıtriyesinin ubudiyet olduğu anlaşıldığı gibi, ruhanî ulviyetine ve ebediyete olan derece-i iştiyakına dikkat edilirse, en evvel bu insan daha lâtif bir âlemde rûhen yaratılmış da techizat almak üzere muvakkaten bu âleme gönderilmiş olduğu anlaşılır.
İnsanın aklına bunlar geliyor.
TEBRİK VE TAKDİRLERİMLE
adaş son yolculuklar hep böyle oluyor son yolcu tüm varlığını yine dünyada bırakıyor asıl mesele manen unutlmayacak esrler bırakarak gitmekte kutlarım
TÜM YORUMLAR (5)