Susma türkülü uzaklık vurdum
Yokuş aşağı karanlık dilimde
İkinci üçünçü dördüncü… el
Yakın ayaklarını giydim ayağıma
Yol yürüdü benden önce adım atmadan daha
Kasırga yüzlü dalganın kıyıya vurma telaşı
Yatağına yaraşmış ırmak sıcağında aktı
Gök mü inmiş aşağıya yer mi yükselmiş karanlığa
Kıvrılır yol daha kıvrılır
İçimden tutunduğum, dışımdan yavan yalan
Sözün, hatanın izinden gider gibi
Hızla geçtiğim olur tanıdık yerleri
Öptüğüm bazen, uzaktan unutulmuş yanından
Şuursuz köşe başları
Hiçbir aracın geçmediği duraklar
Bekleyen duraklar hep bekleyen duraklar
Dudaklarında erincim küfür küfran
Görürüm bir cümle; çırılçıplak, vatansız devrilmiş
Bir tebessüm, timsah renginde ağlamasız
Bir ten hafızası çamurla sıvanmış her yanı
Âlem yaparlar, ellerinde gözyaşım şerbeti
Kurşuna dizdikleri kaçak mülteci üstünde
Kursaklarındaki zehri balla yıkar gibi
Beşinci, altıncı, yedinci el yakınlıkla…
Yol gider daha gider
Gözümü arkamda unuturum o yattığım yerde
Şer’ ine Ey!
Gülüşüne kaldır kadehi Ey!
Kördüğümleşir iki yılan birbirine
Soyunurken derilerinden gerdeğe girer gibi
Gider yol gider daha
Yanlış yanıtlı soru kentlerinden
Sınır ihlalli ihtimallerden
Sözün ateşlediği kıyametlerden
Ne yok ise mutlulukta
Ne var ise sonsuz boşlukta
Mesela bir yarın, günü aymış pırıl pırıl
Kalbimin omzunda, sandığım ellerin
Yokmuş ellerin, hiç yokmuş
Bir daha bakıyorum bir daha uzaktan
Gözümün gösterdiğini ihanet sayıyorum
Mil çekmek geçiyor içimden içine
Yaklaşıyorum daha dokunuyorum…
Bir yük vagonu harıl harıl içtimada
Yokmuş yeni anlıyorum
Sözün ateşlediği kıyamette
Benzinden yapılmış hepsi sanki
Patlayarak yanar yanar yanar
Hiçbir zaman sonrasına…
Ayaklarını çıkarıyorum sonra ayaklarımdan
Yol duruyor aniden bitiyor
Sırrı dökülmüş büyük bir ayna önünde
Vakitlerden güneşin buz tuttuğu
Vakitlerden tozlaşmış kelebek kanadı
Sis dönemecinde bir gölge
Durur gibi durmaz gibi
Onca hız onca zaman…
Var mıydı yol? Ben miydim yürüyen yolcu
Sekizinci, dokuzuncu, onuncu… El yakınlıktan
Çekilmiş bir fotoğraf karesi en görkemlisinden
Sadece gidişe kesik dönüşsüz bilet
Gördüğüm, görüşsüzlüğüm
Birinci el uzaklığa zimmetli
Ne çok acı sahiplenememek
acını bile
Ey! Ayna, kaplanayım sırrımla sana
Geçit ver, koyacak yerim yok kendimi
Gelirken kendini sildi yol
Yolsuz yollardan geriye dönemem…
Ölünüyor sevgilerde
Kayıt Tarihi : 24.7.2012 20:48:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Yol duruyor aniden bitiyor
Sırrı dökülmüş büyük bir ayna önünde
Vakitlerden güneşin buz tuttuğu
Vakitlerden tozlaşmış kelebek kanadı
Sis dönemecinde bir gölge
Durur gibi durmaz gibi
Onca hız onca zaman…''
Kutluyorum bu güzel dizeleri... Daim olsun kaleminiz... Saygılar... Soyalar
BEGENİ İLE OKUDUM
Duygular hisler ve anlatımlar su gibi.
aktığı bir zaman.işte o zamanın meyvesi olan.
eseri Kutluyorum ve
başarılarınızın devamını diliyorum.
Selam ve saygılarımla.
TÜM YORUMLAR (9)