yol vardır
aşkı uzun biliriz ölümden
kalbin başkentine kabul edilir alnımız
en izzetli yoldaşlık
en asil direniş bahtımıza yazılır
gönlün rotasını çizeriz gövdemizin üzerine
sadece Allah’a güvenmenin telaşıyla durulur kaygılarımız
yeniden yola düşeriz yeniden
sebeb-i nüzulü oluyoruz en ümitli seslenişin
yürüyüş nedenimiz
göksel tesellinin dünyanın kuytu yerlerine
yol vardır
zordur bu yola koyulmak
bu yol da sımsıcak rüzgarlar eser
beniz sararır, dudaklar kurur
susuzluğu giderecek pınar ararken
ummanına dalarız
bu yolda güller açar burcu burcu
bülbüller en içli bestelerini terennüm eder
bu yol aşk yoludur
bu yol meşk yoludur
bu yol Allah'a gider…
bu yolda kendini bulur
kendini tanır
olgunlaşır
hakikate ulaşırız
bu yol
kendini adayanların yoludur
yol vardır
adını unuttuğumuz
izini sormaz olduğumuz
hatırlatmak için
vicdanımıza doğru bir iltica seferinde
rahmet göğünü anlatmak üzere
mültecisi olmaya layık
yol vardır
zihnimize yerleşen
bizi kimselerin görmediği/bilmediği yerlere
hesaplaşmaya çağıran
bizi kendi içimize,
kendi içtenliğimize davet eden
derunumuzda gerçekleşen
yol vardır
iyiliğe, doğruluğa, fazilete gider
en güzel ahlaka kavuşur
huzurla dolar
ilimle beslenir
Allah'ını, vatanını, milletini tanır
özünü inkar etmez
insan olmanın mutluluğuna erdirir
bu yol kur’an yolu
bu yol muhammed yolu
bu yol hakka, özgürlüğe, medeniyete doğru
yol vardır
aynı cevherden
aynı özden
aynı nefisten
sol göğsünün altındaki kemikten
bedeninde
her neden yaratılmış olursa olsun
onun yurduna
yol vardır
O neye adım atsa ona doğru
O varsa her şey tamam
O yoksa her şey eksik
ne eksikse onda fazla
daha fazlası yokken
yol vardır
kolayca koyulur insan
hırs, kin ve ihtiraslar yoldaşı olur
çoğunun sonu hüsranla biter bu yolların
ya, saplanır kalır bataklığa
ya sufli lezzetlerin esiri olur
ya yuvarlanır uçuruma
paramparça dağılır
yol vardır
gözleri birer derin kuyu
gül kokulu teni olan
teni anadolu geceleri
kenarı iğne oyalı
köşesi gül resimli mendil
elmaslı saç tokası
başı kader
sonu vuslat
yol vardır
üzerinde günlerce
bir çile yumağına dönüştüğünü fark ettiği yerde
güz başlangıcı
bulutlar çılgın bir koşuyla ufkun üzerinden akarken
geceler boyunca kumsala inen
yol vardır
entrikalar, hıyanetler, kıpkızıl tuzaklarla çevrili
çeker yabancı eller
kendini kaybettirir
Allah'ı,
vatanı, milleti unutturur
efendi iken uşak olur
körü körüne aldatır hevesleri
başkalarının hürriyeti için
kendi esirliğine koşturur
yol vardır
aynasında buğulu resimler
hiç hesap edilmeyen bir ışıltı altında
yalnızlığa son verdiren
dilinin ucuna bir duanın kabul edilmiş haliyle
sessiz bir amin diye düşerken avuçlara
hayal bile edilmeyen menzillere
varmışlığın adını öğrenerek dönülen yere
yol vardır…
redfer
Kayıt Tarihi : 14.4.2023 02:06:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!