Yitirilen Bendim Belki;
Bir geceydi.
Aynı karanlık içinde iki farklı yalnızlık gibi
susarak yürüdük.
Hiçbir kelime düşmedi aramıza,
ama her adım,
bizi birbirimizden biraz daha eksiltti.
Sen,
kırık bir aynadan geçer gibi
sessizce dağıldın içimden.
Gözlerinde saklı duran o eski gülüş
bir an sustu,
sonra tamamen söndü.
Oysa bilirsin,
bir gülüşün küle dönmesi
bütün bir mevsimi yorar.
Şimdi anlıyorum:
Her anı, kendine gömülür zamanla.
Rüzgârın bile hafifletemediği bir ağırlıkla
taşıdım seni içimde.
Bir çağın sonu gibi çöktü omuzlarıma
adın.
Ve adın,
kırılgan bir suda çırpınan kuş kanadıydı;
dokunsam ürperen,
bıraksam kaybolan.
Yitirilen bendim belki,
kim bilir.
Senin çekip gidişindeki o derin sessizlikte
kendi boşluğuma çarparak
düştüm.
Aynı boşluğa
defalarca.
Bir sızı,
kendi kendini çoğaltabilir mi,
öğrendim.
Yine de söylemeliyim:
Zaman geçtikçe,
kararan yerlerimin içinden
ince bir ışık sızıyor artık.
Belki seninle ilgisi yok,
belki de bütün ilgisi bu.
Bir yarayı iyileştiren şey,
her zaman unutuş değildir;
bazen sadece
yeniden nefes almayı hatırlamaktır.
Ve ben,
bir suyun kendine dönen çizgisi gibi
kendi içimde dolaşarak buluyorum artık yolumu.
Sen yoksun.
Ama bıraktığın gölge,
kısa bir an için bile olsa
gecenin omzuna yaslanmayı hâlâ öğretiyor bana.
Burhan GÜLER
Burhan GülerKayıt Tarihi : 27.11.2025 23:48:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.




Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!