Yitik Yarin Şiiri - Seyfi Karaca

Kimin ne icadı belirsiz tutum tavrından gişe
Sandıktaki çerçiyi kendi yerine kertmiş kuşanmış kondurmuş
Aslı yok adı yok adresi müessesesi muamma müstesna
Gösterime kıyak suretin sanki varmış da şekil ve kalıbına fiş takmaya
Bozuk bir çeyizi kendinde olmayan yerine çarpık taşaron bir cereyan
Akım amper insandan hariç dünyaya
çil salma debdebesiyle yuvası yerinden fışkırmış
Cümle cihan bir olsa
İmanına dinine kim
Kimin nesine kiriş kolon değişik dolaşık
Ben ne okuyorum sen neci sureti şeklini boyanmış
Umumi açılışa defilesi tastamam külçe kesit kadın erkek
Fol var yumurta var
Kuluçka sürekli kendini doğuran tek tüklükten çarşı camekan
Aradığı defineyi fazlasıyla bulmuş gibi kör kütük
Çekmiş oturmuş halde taburesine kibirin şikarın sapur supur ve tutsak
Tam boy beden cilt veresiye pansiyona bağlı teşvik tasarım
Baştan ayağa kapandığı kime süs eşyası misali
Kurdelesiz sergide nereye ve kime baktığını kendi bile bilmeyen
Tepetakla istikameti göğe doğru sipsivri kapkara marka gözlük
Marka baldır marka figür marka kıvrım marka dolaşım
Marka bacak marka don marka poz marka tül marka türban
Getirisi yüksek ve hiç bitmeyen törenleri oldu bitti maksada hasıl
Kardan beyaz gülden kırmızı tülden ince misali
Savrulmuş küllere bulanan yazıcısı çok marka vitrin marka ferman
Yer ve zemin kaymalarını peşinden sürükleyip götüren amansız erozyonla
Daire dönüşlerinde asvalt cadde kıyı kenar eksen muhacir
Etme gitme ar gelir bu kör pusu dese de içten baskın yiyen sızı
Muhtelif meftun duyan dinleyeni
Gölgeleri daima birbirine benzeyen karanlık
Siyaha kaplı sabahını bulamayan geceye benzer
Perdesiz umarsız ayaza tarumar
Kökten kesik evlerin ağaçların bir adım cadde ve çerçeve yakınıydı
Denk getirdimiydi hiçliği
Dolap dönmekte
Makara çevirmende
Mandal atıp makas bükmede üstüne yok...
Her yönden dolanıp dönen rüzgarla beraber
Çığırından çıkan sahipsiz sesler dört biryana
Kimin bu imara açık yıkım külüstür yol zibil sokak
Kim bu ölüsü sayılmayan kimsesizliği kaplayan kalabalık
Hiç bir yerde yaşadığı hayata sığmayan sürgün be öte
İnsanlık itibarına izi yok yolu yok yüzü viran işgali sabıkalı eşgal ,
.. neresi burası
Demeye bırakmadan benim diyen diyene sıralı sırasız
Yiyip bitiren kahrın
İflası çoktan vaziyete beyan cıbır duvardan iz sürercesine
…nufusu var kendi yok
Hali hareketi gezindiği dünyadan uzak herkesin yabancısı
Hücreleri özel pratik haneleri fitne fesat haram celse
Çok karışımlı intihar gibi kimin bu kıyamet erbabı cinnet nüshası
Labaratuar alışımlı kokteyl
Günün azap menüsünü soytarılığına sermiş kırmış kırışmış
Yakıştığını sanıyor öyle veya böyle paket proğram
Güneşsiz gölgeler etrafında dolaşık kadın
Yazılımı tam ve kusursuz bop durum vaziyetin tıpkısı
Kimin için sicili şifreresi bozuk savaşlarına cellatlık ettiğini
Allahı akbar naralarıyla haykıran sahibine bağlı
Sineği çok bataklık kadar nifaktan
Künyesi ezik
Kütlesi ısmarım
Yarını yitik
Seyri seceresi fel fevri fena
Oyun ,
Dilediği gibi kölesini kurgusunu projesini kuklasını
Hem sabit hem seyyar sürüsüne bereket müsait kaynaktan
Her konuşlandırılan ön kayıtlı yağma yıkım ve mutsuzlukların hası
İhale piyonluğunu taşıyıp tapınanlara ölümü zülümü sırtlayıp sarıp
Dahilinde uç verip aşısına sürüm tutmuş dibe sona bata çıka
Başkaca haysiyetli hayatı yokluğun esaret pazarında rol ve racon kesen
Ayrıca da yerine kusursuz yakıştığını sanan
Küresel kiralık katiller gibi tam kare full rejon
Kaynayıp gidiyor aralıkta ortalıkta gün,
Ahir zahir evvelisi dün ve bilinir bilinmez yitik yarın

Ocak /21