Seyide Doyran Şiirleri - Şair Seyide Doyran

Seyide Doyran

Sorsan, ikimiz de maviydik;
ama birimiz deniz, birimiz gökyüzü...
biz bu kadar aykırıyız işte...
sen gökyüzüsün,
dilediğince uçarsın,nefes alırsın...
ben denizim gelgitleri olan,

Devamını Oku
Seyide Doyran

iki yasaklı bahçe den birbirine bakan elma ağacıyız biz.
bir kar kristali getirecek beni sana,
zemheride ısınacak ellerin ellerime düştüğünde.
ayaza vurmuş iki gönül olacağız,
çok uzaklarda olsakta rüzgara ve yağmura yükleyeceğiz tüm anlamları.
ölürcesine sevdalanmayacağız belki,

Devamını Oku
Seyide Doyran

bal rengi ışık saçıyor tenin,
rüzgar dolaşıyor saçlarının arasında,
sağa sola savurup mis kokular saçıyor etrafa

yüzün cesaretlendirmiyor göreni,
fısıltılar halinde sesleniyor gülüşün.

Devamını Oku
Seyide Doyran

ruhumun karanlığına çekmeliyim seni sevdiğim.
beni istemek: karanlık ve ışıltılı bir meleği arzulamak demek.
kokuları harmanladım tenimde,
içilen en sert içkiden daha baş döndürücü.
egzotik ve güzel bir ada havası yerleştirdim gözlerime,
girdap gibi bilinmeze çeksin yeşilliği diye.

Devamını Oku
Seyide Doyran

ben dingin,
sabırlı sevdalı,
sense gizemli,
tutuk aşık.
sevda dallarına tutunduk,
umutlar yeşerttik

Devamını Oku
Seyide Doyran

kehribar sarısı bir yalnızlık senfonisi çalsada
o ağlamaklı gözlerin,
içinden
bir düzende yürüyen askerler gibi
geçer hatıralar.
unutmuş olmayı dilediğin her an

Devamını Oku
Seyide Doyran

kara trenler geçiyor
gönül garından,
ise boyuyor renkli düşleri,
kirletiyor tertemiz gülücükleri.
el sallamıyor yolcular,
namert sırtları cama dayalı,

Devamını Oku
Seyide Doyran

bir yıldız tut benim için,
düşürüp kırmadan sar onu
ve kalbine yerleştir.
imkansız deme bana...
ben güneşi indirdim gökyüzünden
kalbime senin için.

Devamını Oku
Seyide Doyran

ne git demeye gücüm yeter ne de kal demeye,
git dersem eksik kalırım,
kal dersem sen yaşayamazsın,
herkes duyamaz senin çağlayan nehir sesini,
kendine hasdır akışın.
sadece kendinin söyleyebildiği bir şarkısın,

Devamını Oku
Seyide Doyran

fırtınanın önünde savrulan bedenler
ruhlarını rüzgardan korudular.
karşı durmak zordu,
yere sağlam basmak neredeyse imkansız.

bedenler sürüklenirken,

Devamını Oku