(çocukluğunda erik ağaçları taşlanan bir adamın
işlenmemiş günahlarına yazılmıştır.)
içerimde biryerleri eksilterek gelen rüzgar
kıtalarca akarsuyun üstünde titreten
bilmediğim biryere götüren akşam.
bir boşnak beni tanıdı diye böyle uzak
böyle gitmiş bir mevsime yanarak
ağaçlar hala yaprak döküyor diye yaşamak.
uzak gözlerinde gergef bir mağara kar tanesi
kan çekilince parmakuçların titrer ey çocuk
mızıkan yorgun soğuktan üşümüş..
gücümü kemiren bir damarım kanıyor ısrarla
şehir kimseye hesap sormadığı için
gitmemek anlamsız
bu şehirden kaçmak vaktidir artık.
güneşin
ellerimde kanadığı biryerde bekliyorum seni
pervasız bir bulut gibi çökerken hatrıran
çehreler zamana umarsız
kan çanağı gözlerinde ıssız bir gecenin
göğsümü katran rengi bir ateşe tutar gibi
rüzgarlara kanat tutmasını öğrenmişim
bir dünya çekip gidiyor içimden oysa
ben bekliyorum seni; bekliyor herşey..
ölümün cesur soğukluğunu avuçlarımdan kovdum
baharından bir bukle nefes çalmış gibi
artık ben
yaşamak işine mecbur meftun bir adamım
korkarak yaşanmaz hayat üstüne gidiyorum
herdaim kara gözlerini koklar gibi duruldu zaman
bir dünya çekip gidiyor içimden
bekliyorum; bekliyor herşey..
Abdullah YusufKayıt Tarihi : 13.5.2004 19:15:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!