Yirmi Eylül Şiiri - Deniz Gece Mavisi

Deniz Gece Mavisi
618

ŞİİR


35

TAKİPÇİ

Yirmi Eylül

Merhaba yüreğimden atamadığım sevdam,
Merhaba canımı canına iliklediğim adam.
Takvimler Eylülü gösterirken, günlerden yirmisi,
Bugün de unutamadım seni, yine...
Seni unutamamış olmamı aciziyet sayma,
Gerçi saysan da ne fark eder artık?
Düşüncelerin, beynimin tellerine takılmıyor bile,
Bir zamanlar yankılanan sesin, şimdi boşluğa çarpıyor sadece.

Yavaş yavaş gidiyorum senden,
Nefes nefes eriyorsun içimde,
Biliyorum, bir sabah uyandığımda sen olmayacaksın,
Kalbimde, ruhumda, yüreğimde...
Dün gece topladım tüm bende kalan eşyalarını,
Küçük bir çöp poşetine sığdı varlığın.
Oysa bir zamanlar seni yere göğe sığdıramazdım,
Dev gibi adamlar nasıl küçücük bir mezara sığarsa,
Sen de küçücük bir poşete sığdın.
Demek ki, öldün bende...
Yahut beyin ölümün, yavaş yavaş gerçekleşiyor.

Artık gelecek umudu da taşımıyorum.
Ağlamıyorum da...
Olur olmaz her şeye dolmuyor gözlerim,
Katılaştı galiba yüreğim.
Zaten ben, beni tanıyamıyorum artık.
Bazen aynada bir yüz görüyorum,
O benden kaçıyor, ben ondan.
O kadar yaşlı, o kadar mutsuz ki gözleri kıpkırmızı,
Yüzü çizgilerle dolu,
Saçları bembeyaz.
Bu ben olamam, diyorum kendime.
Ama işte yine o ses beynimde kopan fırtınalar gibi...
Gittiğinde başladı konuşmaya,
Susturamıyorum.

Balkon ve odam arasında mekik dokuyorum,
Ne ara öğrendim ben böyle mekik dokumayı bilmiyorum.
Çay içmeyi sevmezdim,
Şimdi ise içebildiğim kadar açık içiyorum,
Belki gelirsen, oturursan karşıma,
Bardağın yansıyan yerinde seni görürüm diye.
Beynim hep firar halinde, kopacak kayışı.
Yüreğimdeki ayağı kırık atları tek tek vuruyor avcılar,
"Durun, yapmayın!" diyecek mecalim bile yok.
Dilim dudaklarıma ağır geliyor,
İnsan, söylemediği sözlerin altında ezilir mi?
Ezilirmiş.

Uyumak istiyorum,
Ama uyku ile aramızda acayip bir oyun başladı.
Ben hep kör oluyorum, o da ebe.
Yani anlayacağın sevgilim,
Uyku da beni terk etti, tıpkı sen gibi.
Daha kimler terk etmedi ki?
Mesela gençlik,
Sonra güzellik...
Ama en acısı mutluluk oldu,
Huzuru hiç saymıyorum bile.

Ama kazandıklarım var,
Mesela derin derin çizgiler,
Dökülen saçlar,
Ve yüzüme gelip yerleşen, içimdeki acılarla beslenen sivilceler.
Nankör olamam,
Bir zamanlar çok iyi gelirdin bana,
Bulutların üzerinde uçardım, kanatsız.
O bulutlardan nasıl düştüm,
Nasıl canım yandı, anlatamam.
Yine de bitmiyorsun bende...

Neyse,
Belki yarın, belki de yarından da yakın,
Bir sigara yakıp unutacağım seni.
Sahi, var mı unutmanın bir ilacı?
Senin reçetende ayrılık,
Benim reçetem de acı yazıyor, sevgili.
Ve bu acı, hiç geçmiyor, hiç de geçmeyecek,
Çünkü yine bir eylülü yaşıyor yüreğim
Ve yapraklar yerlerde.
20.09.2024 10:26

Deniz Gece Mavisi
Kayıt Tarihi : 20.9.2024 10:30:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!