Yıllarında Ötesindeydi Gözlerin

Yıllarında ötesindeydi gözlerin
ve yorgun ve çökmüş ve kanlı.
Binlerce ceset içinde hangisinde
Hangisinde olduğunu bilmediğim.
Yıllar kadar canlıydı gözlerin
ve hızlı ve hain ve katil
makyajın altında elinde tırpan,
matarasında yudum yudum kan.
Güneş gibi parlaktı gözlerin
ve keskin ve yakıcı ve hoş
saklıydı herşey dalgalanmasında gözlerinde ışığın
Soğuk çelik kıvılcımları, yansıması ölümün sıcak tenlere.
Buz gibi bir gecenin içinde gözlerin...
Yıldızlar kadar uzak, yıldızlar kadar soğuk
Penceresinde cam olanların sevgilisi
Odasından soba olanların ve gözlerin.
Salkım saçak kirpiklerin
Ve solgun ve yıkılmış ve kurak
Gözlerinin nemi mi bitmiş?
Yoksa yüreğinin kudretide mi terketti seni?
Biricik güneş sanmıştım gecenin ayazında
parlayan gözlerini titreşen göz kapaklarının altında
Kimbilir 'yok, ben değilim' diyordun
Haklıydın da!
Bir mermiydi gözlerin, hani şu, havada iz bırakanlardan
Kızıl bir başlangıç, pembe bir yol, kırmızı bir leke
Yaşananları tarifledim, hepsi buydu işte.
Yıllarında ötesindeydi gözlerin
Zamanla birlikte akan dingin denizlere ulaşmak için
Çağlayarak gözden uzaklaşan