Üç sandalyeli bir masada...
“Çok güzelliksiz” yaşlı kadınla “hiç yakışıksız” yaşlı adam, geçmişin derinliklerine açılan sonsuzluk kapısının hemen önünde, takvimin kendileri için hazırlamış olduğu sofrada ‘son gece yarısı yemeği’ için karşılıklı oturmuşlar ve ışığı azalmış ama hiç sönmeyecek gözleriyle biryandan birbirlerine bakarak gülümsemeye çalışırlarken öte yandan sofradaki üçüncü ve boş sandalyenin sahibini, yani çocuklarının gelmesini bekliyorlardı.
Akrep nazlanıyor, yelkovan akrebi bir an önce yakalamak için sabırsızlanıyor, saniyeler saatin onikisine doğru doludizgin koşuyorlardı.
Kulak veriyoruz…
Her şey yerli yerinde; havuz başında servi
Bir dolap gıcırdıyor uzaklarda durmadan
Eşya fışkırmış gibi tılsımlı bir uykudan,
Sarmaşıklar ve böcek sesleri sarmış evi.
Her şey yerli yerinde; masa, sürahi, bardak,
Devamını Oku
Bir dolap gıcırdıyor uzaklarda durmadan
Eşya fışkırmış gibi tılsımlı bir uykudan,
Sarmaşıklar ve böcek sesleri sarmış evi.
Her şey yerli yerinde; masa, sürahi, bardak,
Sağlıklı,huzurlu yıllar dilerim Üstadım,tebrikler,selamlar.
okumak güzeldi..paylaşıma tşk..ii.yıllar paylaşımcı kalem arkadaşım..
hani denir ya bizden geçti
sürüklenen yıllar çocuklara ve gençlere umut olsun.
kutlarım
namık cem
teşekkürler, hayırlı yıl dilerim
Bu şiir ile ilgili 64 tane yorum bulunmakta