Âsi serçem,
bir yıldız kayıyor meçhûle doğru
duygularımın kaydığı gibi…
yenemiyorum,
yıkılan mavi hayallerimi
ve sensizliği…
keşke sende burada olabilseydin
..
gece bende, ben gecenin içinde...
yıldız gecenin içinde...
gece yıldız içinde...
gece olur, hüzün çöker içime...
sen içimde, ben içinde...
yıldızlar avuçlarımın içinde...
..
Yine bir kitabı kenara koyup başka bir kitaba başlamışsın. Ben gökyüzünün karanlığına bakarken sen yıldız sandıklarının peşine o kadar dalacaksın ki, gözünün önünde duran adamın bütün yıldızları sahici olmayanlar yüzünden kayacak. O yüzden karanlık gelecek gökyüzü.
-Perdeyi aç hisset bugün tüm melekler avucumuzda, hisset bulutlar da biz, umutlarda biz. İkimiz...
..
Gecenin kralıydım, Zühre benim ecemdi
Onun kaydığı gece, en karanlık gecemdi
..
Seni beklerken elimdeki ekmeği suya düşürüyorum
Seni beklerken sıcak namluların ağızlarını öpüyorum.
Yüreğimdeki sıcak buğu, kavgamın kutsanmış toprağısın
Çünkü sevdanı göğe, denizlere ve toprağa mayaladım ben
Bulut bulut, al yalaz bir sevda büyürken içimde, baharlar zıpkın çiçekler gibi patlıyorlar yüreğimde. Gündüzleri sevda, geceleri aşk peşinde koşan bir deli tayım ben şimdi de. Kimi, yarasalar yüreğime geriyorlar kanatlarını, kimi dehşet bir kızıl ikindi göğsümü deliyor. Göğsümde tatlı bir ağrı, dilimde nefis bir şarkı; ‘sen olmadan neye yarar bu hayat’ şarkısını dillendiriyor. Kimi anlarda, dilimdeki ağılar kanı, sütü ve irini boşaltsa da ben oyuk oyuk bir yerkürede sana çıkacak bir yol arıyorum.
Tüm duvarlarımda gözlerin, hücrelerimde ellerin ve göğsümde ince sızın var şimdi. Çocukluğumda kalan geniş bahçelerden derlediğim bir demet menekşe kokusunca esiyor zaman. Bir fındık gölgeliğinde açan, açtıkça sessiz çığlıklar atan menekşeleri sunuyorum elleri nasırlı, saçları kınalı anama. Yüreğindeki vefa, gözlerindeki şifa ile geçti çocukluğum. Bir fırtına tepesine bağdaş kurup o mor menekşelerin ayin sözcüklerini fısıldıyorum şimdi meleklerin şehrindeki yüce sevdama.
..
Gecenin aşkıyla mı titriyor yıldızlar
Yoksa sırlı semanın rakkasları mı onlar.
Kimdir bu tabloyu hazırlayan sanatkar
Mavi perdede ay, üç yıldız ve yakamozlar.
Cihana uyar mı biçtiğiniz kılıflar
Gül, diken, pul ve kan aynı kazanda kaynar.
..
Her yıldız kayışında, inim inim inlerim
Kimse duymaz sesimi, ben kendimi dinlerim
..
Âsi serçem,
bir yıldız kayıyor meçhûle doğru
duygularımın kaydığı gibi…
yenemiyorum,
yıkılan mavi hayallerimi
ve sensizliği…
keşke sende burada olabilseydin
..
Yıldıza ulaşamamak aşkı bitirmez,
Dokunamamaksa aşkı öldürmez asla,
Beni daha da aşık eder kendine sadece.
Öyle ya yıldız sönecektir, güneşim ışığında,
Yokolacaksın sen de her yıldız gibi,
Görünmeyeceksin bile, uçsuz bucaksın gökyüzünde.
Her gündüz olmalarda, gündüze küsüp gitmelerde korkma,
..
kalbim ege de kaldı derken sezen aksu içimde fırtınalar kopuyor da yazamıyorum iki kelime..seni özledim diyemiyorum..aşkıma şahit olan yıldız küfrüme de şahitlik etmek zorunda kalıyorken şerefime kaldırabileceğim bir kadeh var elimde, bir de ucu sigaradan kalma bir yanıkla eski bir kağıt..şimdi seni mi yazsam sevdamı mı bilemediğim gibi kendimi yazmayı denemek zorundayım aslında..bende ne kadar ben kaldıysa kağıda dökmeliyim..dökmeliyim ki görmeliyim en kör, en körpe yanlarımı...seni yazmaktan vazgeçiyorum, bu bir milat olmaktan öte değil...kaderimi artık sadece ben değiştirebiliyorum...
..
Ne kadarda kızarmış, kıpkızıldı son güneş
Hürmetti sevgiydi o, aşktı ateşdi sana
Duydum ki gıybet yapmış, yar içinde bir ateş
Yıldız batıdan doğsa, geri dönüp baksana
Görmemişsin aşkını, yüzüne haykırmaktan
Korkacak mı sandın sen, benim gibi aciz ken
..
Eylül zamanı çatlamış tohum
Yangını dalından taşmış KIZIL güllerin
Seslerini bırakıp barikatlara
Çığlık olup saplandılar suskunluğa
ÜÇ YÜREKLE DOĞRULDUK ÖZGÜRLÜKLERE
YILDIZ YILDIZ UMUDU YAZDIK GÖKLERE
Duvar boylarında sıralanmışlar
..
İki küçük yıldız kestirdim gözüme
Uçsuz bucaksız hasret gecelerinde
Uzanıp dokunmak istiyor ellerim
Belleğimde sevdiğim yüzün hayali
Yüreğimdeki sevgiden aldığım güçle
Omuzlamışım kara geceyi
İki küçük yıldız kestirdim gözüme
..
ay,
çöreklenip durunca
denizin en derin yerine...
yıldız,
denize düşüp durdu
ayın tam orta yerinde...
benimdi
..
ay beyt'tir, manalı; B-AY
B-AY-RAK beyt halkıdır, say
yıldızı hak kalesi
al'ı hak hilal'i hak yay
o bayrak kutlu AL-EV
AL = ulu, EV =beyt'tir sev
..
Seyranı-ı yıldız eder,tıflı müneccim,
Kûllî kezzaba akıbet,nar-ı zeban cahim.
..
Dün gece uyandım tatlı uykumdan
Özleminin sızısıydı tek uyutmayan
Göğün yıldızlarını çıkıp topladım
Aç avuçlarını tut birer birer
Son yıldız bende kalsın istedim
Takıp göğsüme kalan yıldızı
..
Bir gün bir kadın düşlüyorum gözleri yıldız yıldız
Bir gün bir kadın düşlüyorum ayaklarım gökyüzünde
Bir insan düşlüyorum eli elimde yüreği yüreğimde
Bir gün bir kadın düşlüyorum sırca köşkler içinde
Mutluluktan agzı bir kariş açık
Bir adam düşlüyorum meleğine kanatlar takmış
Bir yer düşlüyorum ne kadar koyu renk varsa silinmiş
..
Ay ışıdı gökyüzünde
Denize düştü gölgesi
Öpünce Denizkızını
Utandı saklandı sulara...
Aşkları tekrar uçtu göklere
Yıldız yıldız serpildi
Dalga dalga yayıldı evrene...
..
Yalnızlık çobanı, karanlık gece ve onun karanlık şövalyeleri sonsuzluğa kılıç savurmakta..Düşler ormanına düşen yağmur değil,çığlıklar ağaçların dallarından semaya doğru savrulmakta.Bir hu sesiyle seslenen rüzgar,yürekteki acıları parçalayıp ayırmakta.Her parça yükselirken gökyüzüne bir yıldız olup bilinmezlik tünellerine akmakta.Karanlığın karanlığıma karışırken,Ay acırcasına her gece bana bakmakta.Asyacan Nermin Devrimci...
..