Veren el olmanın hazzını yaşar, bu nasırlı el
Gözlerde akan yaş, vicdanda çağlar olur sel
Yıktı bu bedeni, zalimin niyetinden gelen yel
Nafile zamandayım, ister gelme istersen gel
Hey haat! ! !
Umutsuza çare olur mu gidilen yolun vuslatı
Dilime destanlar söyleten vatanım
Aktıkça akar bağrıma ırmakların
Kekik kokunla cennettir dağların
Deli sevdama benzer yamaçların
Ah canımsın canım
Kaç köy oldu
Kaç köy olacak
Nicedir yollardayım
Geçmişten feyz aldım
Kahpe zamanlardayım
Yosma konağa meyletmiş
Uzanmıştım ezelden nice baharlara
Kışlarımın sayısı sığmaz sayfalara
Gölgem korunak oldu saf sevdalara
Şimdi ağla yüreğim doyasıya ağla
Mazideki fidanlar kayboldu ufukta
Geriye bakmadan uzaklaşmak
Köhnelikten kaçmak bahara el uzatmak
Neyin nağmesinde göğe yönelmek
Kekik kokulu vadilerde sema dönmek
Bedenimde takılan taşların yarası
Etrafımda sırnaşık yüzlerce yüz
Fink atıyor sinsice, gece-gündüz
Yüzde tebessüm, yürekte pürüz
Önü sıcak yaz, ardı zemheri güz
Ey insanoğlu!
Yüksekde doğmuş memba
Pusulanın yönü belli
Uçsuz bucaksız derya
Vadide menekşe
Yaylada papatya
Akarken karışmış tadına
Gece - gündüze
Ay - güneşe hasret
Biçaredir umut
Asır asırlara katlansa
Göz görmeyince
Gönül hissetse de
Kim demiş!
Gülmek yok diye
Kimden duydun söyle!
Huzurunu kovan hain
Gözyaşına hükümsün diyen zalim
Sis içinde kaybolup gitti ha!
Islah olmaz olamaz bu Dünya
Kara, kara düşünen insanlarla
Akıl düştükçe düşmüş bel altına
Düşman olmuş insan dostluğa
Dönmüş başımın mermeri
Şiirinizin sonunda yürekten bir Amin demek lazım diye düşünüyorum. Tebrikler
Tebrikler Yıldırım bey güzel dizeler
Şirde çok güzel işlenmişbir ironi vardı.Kısa ama özlü, tane tane..Şir gibi şiir kutluyorum efendim.
(Ant 10)