Üstüne titredim gözümden sakındım
Koynumda besledim saçını kokladım
Bir ben vardı benden öte
Ondan bile kıskandım
Bir başkasına değmedi gözlerim
Seni hiç aldatmadım
ADIM SİYAH RÜZGAR
Kenan illerinde okçuydum
yusuf kör kuyuda mahsur
yakupun gözleri kör oldu
bünyaminse mahsun
sahrayı kebirde bedeviydim
Ne olurdu sanki şimdi telefon çalsaydı
gecenin sessizliğini bozup
azda olsa unuttursaydı yanlızlığımı bana
ürkek vede titrek sesimle gel diyebilmek sana
gecenin karanlığına ay ışığı çalmak gibi
sığıntınım soluğunda
Dipsiz karanlık bir uçurum sensizlik itiliyorum
parçalanıyor kılıçtan keskin kayalarda etlerim
sonsuz bir acıya doğru endişeyle düşüyorum
pervasız gözlerine dermansız bakıyor gözlerim
etme yar beni sensiz etme hal bilmem yol bilmem
gitme yar beni dumansız fersiz alevlere teslim etme
Beni dar camlarda değil
Demir perdelerde değil
Yalnız rıhtımlarda değil
Bir çocuğun gülüşünde
Gecenin sabaha dönüşünde
Sevgilinin çekerken kokusunu içine
Beni sevmesini beceremiyorsan
en azından saygı göster
çünkü seni sevmek
bu evrende yaptığım en büyük eser
06.07.2015
Dönmeye gör sırtını kahpenin döllerine
atarlar suçlarını levh-i kaleme
erkeğin kahpesi ağzıyla zina eder
ervah-ı ezelden beri bu böyle biline
yalanı dilinin ucunda gezer
kim yüksek öderse önüne serer
ELİF İLE YUSUF
O celalli hallerine bir dargın bir yangınım
Zamanımı bölemiyorum içinde sen varsın
Bir koçero bir yunus bir deli dumrulum
Senin her haline ben razıyım yusufum
Dünyamızda karanlıklar
her gün ineriz cehenneme
hayalimizde çocuklar
ne edelim fıtratımızda var
haram lokma girmez kursağımıza
Üç küçük fidan
Çitten atladı
Boğuldular
Çitin ardı bataklıktı
Gözlerinin önünde kurdular
Üç ayaklı sehpayı
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!