Eskileri,
Eskiciye verdim;
Hemde bedelsiz...
Mandal bile almadım karşılığında,
Hatırlarım baktıkça diye.
Çıkarım balkonuma,
Köpek;
Sahibinin gözüne baktı,
Gözlerinde,
Sevgi ve şükran vardı
Yediği bir kuru ekmekti oysa
Onun yanında ölücem dedi
Bir kandil yaktım,
Yağmur damlalarının,
İnci gibi süslediği camımın önünde
Hava serin heryer ıslak...
Kırlangıçlar koptu geldi
5
İki dev cüsse kımıltısız
Soluk alıyorlar buzulların arasında
Su donmak üzere,ölümün soğukluğuna yakın
İki balina, iki hayat
Son bulmaması gereken buzullarda
1
Yuvarlandı sonsuzluktan
Sonsuzluklara doğru
Eridi aktı bir şeker gibi...
Tane tane pul pul döküldü
Ölümün sessizliğinden
2
Güçlükle nefes alıyordu
Yüzü morarmış gözleri sönükleşmiş
Savaşı kaybetmek üzereydi
Son bir gayretle doğruldu
Yüce dumanlı dağlara ulaşmak için
Uçsuz bucaksız deniz
Hafif bir rüzgar
Ay ışığını
Denizin tuzunu
Tenine yapıştıran
İçini ürperten serinlik
Dağların arasında vadi
Gökyüzünden dökülen şelale
İki dönüm arazi
Ağaçların dallarını göğe uzattığı
Tahta bir kulübe
Camından içeri
Donmuş yüreğinde,
Hissetmediklerini;
Hissedemediklerini…
Hissetme şansı
Sıcak sevgi dolu bir dokunuş
Gülen bir yüz
Her gece sekizde
Başlıyorlar,
Dilim dilim doğramaya beni
Gece saat bir, gece saat iki
Uyku yokki
Tekrar tekrar çekiyorlar etlerimi
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!