Kötü şey uzakta olmak
Dostlarından, sevdiğin kadından
Yasaklanmak bütün yaşantılara
Seni tamamlayan, arındıran
Kapatıldığın dört duvar arasında
Sağlıklı, genç bir adam olarak
Neler gelmez ki insanın aklına
Sevinçli, özgür günlere dair
Kalmıştır yüzlerce yıl uzakta
Onunla ilk kez öpüştüğün şehir
Acı, zehir zemberek bir hüzün
Kalbinden gırtlağına doğru yükselir
Görüyorsun işte küçük adamları
Köhne
..........
..........
Kayıt Tarihi : 3.10.2000 19:37:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

. Yıkılma Sakın Dedi Ya!
Bir Usta, bir Büyük Usta Ataol Behramoğlu.
Kaleminden kan damlar kimi,
Kimi zaman karakışta sıcak çay porselen fincanımıza,
Ağustosta serin Ege Meltemi, bağrımıza…
“Görüyorsun işte küçük adamları
Köhnemiş silahlarıyla saldıran sana
Kimi tutsak düşmüş kendi dünyasına
Kimisi düpedüz halk düşmanı
Diren öyleyse, diren, yılma
Yürüt daha bir inatla kavganı”
Dedi ve derdi de daha:
Çağsal silah, şark kurnazlığı, yalan dolan…
Bin bir türlü oyunlarla, dinci kılığında!
Ekmeğini bölen, gözünü kör eden; zamanını çalan, emeğinle…
Okyanuslar ötesinden aldığı şımarık derslerle seni kandırana.
Satılmış, dönek, mandacı, haine.
Gözünü dört aç, fal taşı gibi iri mi iri!
Yumruğunu sıkılı tut, kaldır havaya bağır, bağır, bağır.
Tükür suratına, çat kaşlarını da.
Ana avrat küfür et kalleşe.
“Dağlar dilsizdir, yalçındır
Ama gün gelir bir diyeceği olur onların da
Ve dağlar, ıssız tarlalar başladı mı konuşmaya
Susmazlar bir daha, söz artık onlarındır”
Vardır diyeceği elbet vardır,
Minarelere kuşanmış kara geceye,
Kara geceye bağdaş kurmuş oturanlara!
Dereler HES’ lendi, eli kolu bağlı, vadiler kurak, ovalar çorak…
Utanmadan yağmur duasına çıkanlara, köylümün!
Tepelerden siyanür yağıyor tarlalara, suya, kimin umurunda?
Kara yüreklere sarı altın kazandıralım diye!
Ormanlar çalılık bile kalmadı, beton / villa yığını!
Ak yüzünü bile göremeyeceğiz kara camız yoğurdunun.
Koyun kuzu ahırda hapis, olan köylünün.
Tavuk, kuş gribiyle likite çevirdi yumurtayı Bandırma’ da!
“Yıkılma sakın geçerken günler
Yaralayarak gençliğini
Onurlu, güzel geleceklerin
Biziz habercileri düşün ki
Ve halkın bağrında bir inci gibi
Büyüyüp gelişmektedir zafer.”
De sana Usta de sana çekinme,
Bağrına ateş düşmüş,
Yatağın su üstünde,
Yayla kuyusunun seranı başladı inlemeye!
Alıçlarla ahlatlar sızlıyor dağ yamaçlarında!
Sen hala gaflet uykusundasın!
Tavuk musun yolundukça koşarsın yolana? ! .
De sana Ustam de sana,
Ne sarılırsın yılana? ! .
Gözünü dört aç, fal taşı gibi iri mi iri!
Yumruğunu sıkılı tut, kaldır havaya bağır, bağır, bağır.
Tükür suratına, çat kaşlarını da.
Ana avrat küfür et kalleşe.
Başlat büyük bir inatla kavganı.
.
şehidin de yöresi mi olurmuş?menşei mi?
kayısı mı bu şeftali mi?adananın karpuzu mu bu?trakyanın keleği mi?sultan ahmed'in topraktan dümbeleği mi?
insan yüreğini öpüyorum Nurani kardeş..
Türkiye, üzgün yurdum, güzel yurdum
Boynu bükük ay çiçeği
Şiirin ve aşkın geleceği
Türkiye, üzgün yurdum, güzel yurdum
Dağ rüzgarı, portakal balı
Alçak gönüllü, hünerli, sevdalı
Türkiye, üzgün yurdum, güzel yurdum
Yazgısı kara yazılmış gelin
Kurumuş sütü memelerinin
Türkiye, üzgün yurdum, güzel yurdum
Harlı bir ateş gibi derinde yanan
Haramilerin elinde bulunan
Türkiye, üzgün yurdum, güzel yurdum
Güngörmüş, bilge toprağım
Yunus, Pir Sultan ve Nazım
Türkiye, üzgün yurdum, güzel yurdum
Bozlat, ağıt, halay ve zeybek
Dumanı üstünde ekmek
Türkiye, üzgün yurdum, güzel yurdum
Yüzü kırış kırış anam
Ağlayan narım, gülen ayvam
Türkiye, üzgün yurdum, güzel yurdum
Asmaların üstünde gün ışığı
En güzel geleceğin yakışığı
Türkiye, üzgün yurdum, güzel yurdum
Zinciri altında kımıldayan
Bitecek sanıldığı yerde başlayan
ATAOL BEHRAMOĞLU
İlk kez yurdumdan uzakta yaşadım bu duyguyu
Bebeklerin ulusu yok
Başlarını tutuşları aynı
Bakarken gözlerinde aynı merak
Ağlarken aynı seslerinin tonu
Bebekler çiçeği insanlığımızın
Güllerin en hası,en goncası
Sarışın bir ışık parçası kimi
Kimi kapkara üzüm tanesi
Babalar,çıkarmayın onları akıldan
Analar,koruyun bebeklerinizi
Susturun,susturun söyletmeyin,
Savaştan,yıkımdan söz ederse biri.
Bırakalım sevdayla büyüsünler
Serpilip gelişsinler fidan gibi
Senin,benim,hiç kimsenin değil
Bütün bir yer yüzünündür onlar
Bütün insanlığın gözbebeği
İlk kez yurdumdan uzakta yaşadım bu duyguyu
Bebeklerin ulusu yok
Bebekler çiçeği insanlığımızın
Ve geleceğimizin biricik umudu.
ATAOL BEHRAMOĞLU
-------- -Türküler Ve Alaz İçin-
Güzelim,sevdiğim,çocuğum,gülüm
Bir şehit kızısın sen.
Acılı, buruk bir türkü gibisin
Bu acımasız günlerin içinden
Tuhaf bir sıkıntıyla daralır şimdi
Küçücük,kuş kanadı yüreğin:
'Babam nerede,niye gelmiyor
Babama küstüm ben anneciğim...'
Baban artık hiç olmayacak yavrum
Sana çocuğum diyemeyecek bir daha
Güçlü,baba kucağının sıcaklığını
Duyamayacaksın minik vücudunda
Baban yiğit bir oğluydu halkının
Onun için öldürdüler
Sana halkımızdan armağan olsun
Getirdiğim kırmızı güller
Yıllar geçecek,alışacaksın
Bir ince sızı kalacak ondan,
Senin gözlerin gibi ışıltılı
Çiçekler fışkıracak babanın mezarından
Ve tıpkı serpilen bir çiçek gibi
Gelişip ışırken bilincin gitgide
Babanı yeniden kavrayacaksın
Baban yeniden doğacak seninle
Güzelim,sevdiğim,çocuğum,gülüm
Bir şehit kızısın sen
Acılı,buruk bir türkü gibisin
Bu acımasız günlerin içinden
ATAOL BEHRAMOĞLU
TÜM YORUMLAR (19)