Yürürüm, gün gibi ortada,
Bilirsin, ölüm yollarında.
Sel aklımı alır götürür,
Gözüm yine kaldırımlarda.
Anlayamazsın, uyuyamam,
Sırayla ben oldular, ben hep böyleydim.
Peki ben, ben miyim?
Sen hiç öyleydin ki seni aradım.
Meğer sen hafızalarınızdaymış.
Sırayla ben oldular, ben hep böyleydim.
Sen, küçük ihtiyar,
Ömrünün etrafı bulutlarla kaplı.
Aklından bile geçirme, boşver...
Düşünme gönlün kimde saklı,
Senin gönlün seyahat sever,
Ben kendimle ansızın her an bir kez daha,
Tıpkı bir sayfa kadar yalnız kalıyorum.
Süslülük beynime her an daha ukâla,
Her an süslü mâzimden bir an buluyorum.
Belki eskiden her an düşlere dalardım,
Şimdi hatırsız geceleri sayıyorum.
Nerede kaldı şiirlerim, yolda mı?
Neredesin sevdiğim, başka kolda mı?
Öleyim şimdi diyorum, keşke ölsem,
Ben ölürken hasretinle neredesin?
Bir başkası sever mi seni,
Denizde günler geçmiyor şimdi,
Yelkenleri fora et artık kaptan.
Çoktan geldi geçti zamanı,
Daha da bekletme rüzgarları.
Derindir çoğundan kaptanın yarası,
-Bir sokak arası ve iki obje
Birbirlerindeler ikiside
İkisininde doğası, evreni birbirine karışır
Sonra geçişip giderler her ikiside
-Sonrası?
-Ne sonrası?
Derdimi bilmesinler
Derdime dert katayım
Aşkım yanıt bulmasın
Şiirime aşk katayım
Sen de öldür kendini
Ölümüne heves katayım
Neden bilmiyorum,
Dostum gece bile bana düşman oldu.
Artık mutluluk gel gel diyor.
Mutsuzluk beni mutsuz ediyor
Hatıralar mutsuzluğa kaçıyor,
Tuzaklar kuruyor.
Sahtekâr cennetin gürültüsü,
Alıp götürür ışığı güneşten.
Güneş yine ışıldar, görevi bu,
Asıl endişem alıp götürenden.
Sahtekâr cennetin sessizliği
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!