Gümüş camlı aynanın beyaz sayfası gibi,
Kutsal kente üşüşmüş sorguç melekler gibi,
Gölgem ah çekip gider yılgın, ölgün kuşkuya,
Bir göz yaşıyla ahı; yol tutar saikaya.
Ve sonra elem gelir, kara maktül yutulur
Ardı sıra hicrânın umarsızca koşulur.
İlkin köze çalınır, sönen kora katılır
Çocukluk, o derin ırmak çağrısı
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
Devamını Oku
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman