Bir akşam vakti,
Penceremde asılı duran yağmur damlalarını seyrederken,
Her biri camda parçalanan birer hayal gibi süzüldü aşağıya…
Biliyorum, sen gittiğinde geriye kalan sadece bu ıslak izler değildi,
Gökyüzüne çizilmiş yarım bir ağıttı ki devamını rüzgâr yazamadı!
Geceleri sessizliği bıçaklayan o tren sesleri,
Uzaklardan gelip uzaklarda kaybolurken,
İçimdeki istasyonsuz yolcuları anımsattı
Bavulları yorgunluk dolu, biletleri “dönüşü yok” damgalı…
Her uğultu, raylarda unutulmuş bir vedanın yankısıydı!
Balkondaki sardunyalar soldu, toprak küstü saksıda,
Ben sulamayı unutmadım aslında,
Sadece gözyaşlarım tuzluydu
Ve kökler ümidi reddetti!
Ölüm bile değildi bu;
Can çekişen bir güzelliğin son nefesinde donakalmak…
Ama bil ki sevgilim,
Ben o kayıp gemiyim ki fırtınada yönünü yitirdi,
Haritası parçalanmış, pusulası kırılmış…
Okyanusun dibinde kumlara gömülü dururken,
Kabuklarımın arasından sızan inatçı bir ışık vardır!
Dalgalar üstümden geçer, yosunlar sarar bordamı,
Lâkin ben,
Yenilgi diye bir şey tanımadım hiç
Sadece rüzgâra yeniden yelken açmayı bekleyen anlar biriktirdim!
Çünkü en derin yerlerde bile,
Deniz yıldızları sessizce parlarken,
Batış, yükselişin karanlık rahmidir…
Kayıt Tarihi : 3.6.2025 16:56:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!