1970 İzmir doğumluyum. İlk 5 yılı Kanada’ da geçirdikten sonra Ankara ile tanıştım. İlk, orta ve lise öğrenimimi bu güzel şehirde tamamladım. 1991’ de Hacettepe Üniversitesi Eczacılık Fakültesi’ nden mezun oldum ve aynı yıl Farmakognozi Anabilim Dalı’ nda yüksek lisans çalışmalarıma başladım. 1994’ de yüksek lisans, 1999’ da doktora çalışmalarımı tamamladım. Sideritis lycia Boiss. Et Heldr. Üzerinde Farmakognozik Araştırmalar (yüksek lisans) ve Bazı Rubus L. Türleri Üzerinde Farmakognozik Araştırmalar (doktora) adlı 2 tezim, çok sayıda ...
Hasret! Gönlüme taht kurdun,
Kanımı emiyorsun sülüklere nispet!
Kemiriyorsun acımadan, aç kurtlar gibi!
Canlı kalan son düşümü de
Kurutuyorsun, leşlere susamış kargalar gibi!
Bir damla suyu da!
Başucun çok soğuk bugün,
Biliyorum üşüyorsun,
Ben de üşüyorum,
Dokunmak istiyorum sana,
Ellerim üşüyor soğuk betonda.
Betonlar! Aramızda taş duvar,
Gülmek zormuş sevdiğim,
Hazan mevsiminde gülümsemek biraz,
Yakışmıyor bana yanaklarım,
Bazen al, bazen sarı beyaz,
Bırakmıyor kendini toza toprağa,
Baksana hava ayaz,
Kızılca kıyamet nefesler,
Ruhda baki serzenişler,
Mezartaşında bekleyişler,
Faili meçhul eziyetler,
Cansız bedene gönül koymuşlar,
Vurdumduymaz yakarışlar,
Çikolata gibidir ölüm,
Tadı şerbet, rengi kara,
Tatmak sana bana lokum,
Yaşamak azap, dünyaysa dar.
Ne akrep dönüyor ne yelkovan bu gece,
Kağıdım ve kalemim,
Şimdi kaderimi yazıyorsunuz,
Utanmadan, sıkılmadan aynı acıları yaşatıyorsunuz,
Halbuki elim ayağım olduğunuzu bilmiyorsunuz,
Elime aldığım her dakika ağlatıyorsunuz,
Bir kere de güldürmeyi deneseniz ne olurdu?
Solmayan aşklar yaşamak isterdim seninle bir gelincik dalında,
Kardelenlerle bezemek uçsuz bucaksız sevda çöllerini,
Ve hasret akarken damarlarımdan, kalbine dolamak sevda sürgünlerimi.
Öksüz koylarını yıkamak aşkın, tuza karışan gözyaşlarımla,
Elvedanla uçuşan saçlarımı hür bırakmak soluğuna,
Mezar taşına yazıldı randevum ölü bedenle,
Ayrılık tohumu ekeceğim ruhlara ve ölülere,
Güllerim soldu sevdam üstünde,
İçim ürperiyor, içim ürperiyor bu gece.
Gündüz yok, biçildi ömrüm gecelere,
Şu yıkık viranem, sana olacak bir gün mezar,
Merhamet edemeyeceksin cehenneme, payidar,
Rutubetli dehlizler bile günahın olamayacak belki,
Kötülük felsefenin yangını, duman ederken seni,
Günahların kavuracak bir bir geçmişini,
Hayatın firarisi olacaksın yüreğimde bil ki!
Hüzün çöker ya birden,
Firardasındır geçmişten,
Ya da yelken açmışsındır geleceğe,
Yıldızları saymaya başlarsın bir bir,
Çoban yıldızı göz kırpar da
Farkına varamazsın,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!