Yazılarım: Kısa Kısa Ve Uzun Uzun (950)

Bir: Kime yazmalı çok iyi biliyorsun. O seni duysun duymasın sen seslen ona. Bir gün boşa gitmeyecek bu yazdıkların. Birgün yazdıklarını sen okuyacaksın en son! Ve sen sileceksin... Başka kimse okumasın diye. Arılar bal yapacak! Karıncalar dünyayı versen dünyayı taşıyacak. Çiçekler açacak. Kaç kendini bilmez o güzelliklere bakmayacak, basacak! Kime yazmalı çok iyi biliyorsun, kim okuyacaksa gönül gözüyle, kalp gözüyle kim okuyacaksa kendime kendimden birşeyler bulacağım diye ona yazıyorsun. Ve o verecek hakkını... Ne güzel yazmış diyecek ya da bu satırları yazmamalıymış...

Ve kavuşacaksın çok istediğin için, çok kavuşmayı istiyorsan o yare. Ama sanma ki herşey eskisi gibi olacak. Giden günler var, kaçan fırsatlar, çekilen acılar var! Gözünü kapayıp o an unutacaksın her şeyi... Gece olacak kapayacaksın gözlerini. Ama sonra açacaksın ya ya da güneş doğacak güne açacaksın ya gözlerini, gözlerini gerçeğe açacaksın ya... Canlanacak nerde ne ölmüş varsa beyninin çöplüğünde!!!

İki: Yüreğin bir oyuncak mı. Küçükler de oynuyor, büyüklerde. Oyuncaksa elbet kırılacakta bir gün ve birgün birileri o oyuncaktan da artık sıkılacak. Hayır yüreğin en değerlin senin. Böyle oyuncakmış gibi oynamalarına izin verme, kırmalarına, değersiz bir şeymiş gibi onu kıymet bilmeyenlerin eline verme. Kıymetini bilenlerin eline ver. Ve illa vardır uzakta ya da çok uzakta sana ışıldayan. Senin için değil herkes için doğan güneş gibi güneşler vardır.Evet çok uzakta. Ama güneş gibi sana değen!!

Nasıl bir günün hakkını tam verebilirsin biliyor musun... O'na diklenerek değil, ona eğilerek... O'na kıyam ederk, rükuya eğilerek, secde ederek... Nasıl iç huzuru dış huzuru, her huzuru yakalarsın şifresini dedim sana... Sen ister şimdi beş vakit çal kapısını ister bir vakit. İster yüz iste, ister bin... Verecek sana ne istersen. Dünyayı istersen dünyayı, ahireti istersen ahireti... Dünya ne ki lan, dertler yumağı!!

Mutluluğu yakalamak için herkesin mücadelesi... Hadi yakala be adam. İlk O'na sevdalan ilk peygamberine... Sonraki aşklara sonra yan...

Üç: Üçten devam edeceğim... Yürek gözü açıklara, yüreğine seslenmemi isteyenlere!!
15.01.2018
***
ÜÇ: Dün durma gereği duydun , nokta koyma gereği... Bugün yürüme zamanı, nerde kalmışsan ordan devam etme zamanı.
Asla şu bu şu şekil bu şekil deme. Öyle dersen yapmam dediklerini yaparsın, tükürdüğünü bile yaparsın. Sen kimsin ki sana yazılanı okudum ben oynamıyorum diyeceksin... Ve zaten okuma şansın yok ki... Sen yaşarken yazılıyor bazı şeyler. Bazı şeyler yazılanlarda hep asla yapmam dediğin şeyler. Sen asla dediğin için yazılıyor. Sen kimsin ki asla diyorsun... Onu yemem bunu yemem deme hele. Lan o yemekler bakalım seni kendisini yemeye layık görüyor mu?
DÖRT: Her tarafta bir sen varsın. Git o kadar dağılmışsın ki git topla her birini. Git topla ve bir bütün ol. bugün bayramdı ya, kimlerin kapısını çaldın ya da kimlerin çalamadın...
BEŞ: Harbiden bazı şeyleri kısa geçmeli uzatmamalıyım. Saçın ağarmış lan, saçın ağarmış, sakalın ağarmış. Ağarmış her yanın simsiyahsın. Çevir lan şu kapalı sayfaları, tıkla lan şu tıklamadığın kapıları. Hep yere bakma yukarı da bak. Çevir lan kafanı yukarı, kuşları bi gör hele. Kaç kuş bugün senin için uçuyordu, kaçını görebildin ki... Çık lan dışarı evden. Duy lan doğanın sesini, gör lan... Ulan sana daha neler diyecektim de dedim ya kısa kısa kesiyorum...
ALTI: Uzun bir yol bu, önce ayakların sağlam olacak! Beynin, bileğin, kalbin sonra. Yürümeyeceğim demek yok çünkü...
06.06.2019
...
YEDİ: Göklerde oturulur mu. Soluksuz yaşanılır mı. Ölmek tamam kabul ama yüz yıllarca ölmeden durulur mu. Elbette. Ama günü gelip öleceksin yine. Hazreti İsa göklerde oturmuyor mu? Soluksuz yaşamıyor mu. ZAMAN ZAMANSIZ orada. İnecek yeryüzüne tekrar günü pardon kıyametin saati gelince. Ölmeden yaşamak zor iştir. İmkansız iş değildir.
...
Ölümün yüzü güzeldir, Azrail'inde öyle. Her ne kadar tırsıyorsanız tırsmayın. Yalandan gerçeğe gidecek olan hayalde değil hakikatte yaşayacak olan mutlu olmalıdır. Uykuda değil uyanma gerektir!
SEKİZ: Öyle adamlar var ki onlar adamlıktan hiçbirşey anlamıyor. Ne sözleri var ki düşündürücüdür, düşünmüyorlar. Cinayet çıkar, çıkacak dersiniz onlar gülüyorlar. Şu durumları 100 yıl önceki dedelerinize nasıl izah ederdiniz.
Hadi buyrun izah edin.
DOKUZ:Yorulmadan yazıyordum, inatla dolu yaşayayım diyordum da yoruldum. Etrafıma baktığım insanlardan neyim eksik benim? Ben de boş boş kafamda bişey olmadan yaşasam şöyle!
ON: Neler konuştuklarına kulak kabarttımda neler konuşmuyor ki insanlar?
Birinden birine atlıyorlar muhabbetin. En son zekai'den bahsediyordu yeşil alana atmaktan e nabız filan konu sağlık sanırım. Recep kardeşim çıktı kapıdan gitti şimdi... Eeh bana ne? Ben yine deniz kenarındayım yaa. Bedenim burda kalsın da ruhuma karışmayın! Göklerde bi yerde yaşam var eminim. İsterim aslında bende ama İsa'mıyım ben İsa mı?
13.11.2019
***
ONBİR:
Öyle çok ben var ki,
şimdi bende.
şaştım
şimdi bende,
hangisi ben ki...
25.12.2019
***
2020
ONİKİ
'Güldürdüm kendimi. Yüzümü kimselerin güldüreceği yoktu!
Bu güne kadar ortadan giden ben meğer hayatın en uçlarında gidiyormuşum. En uçta sevmişim, en uçta terkedilmişim. En uç yalnızlıkmış.
Kendini güldürdün!!!
Beni ağlattın söyle peki senin eline ne geçti.
Sen de yalancıymışsın yaa. Ne güzel yalanlarmış onlar. Gözlerime baka baka! Ya da işte nefret ettiğin yalan. Yani yalancısın bi tarafın yalan.
Ben yalancılığı hiç sevmem de doğru olduğum için sürünmeme yanından sürülmeme ne dersin!
Bir toprak parçayım belki sürülmem bu toprak parçasının sürülmesi gibi. Tohumlar çatlayacak bende!!!
Senin şu sıra benden daha uzak olman lazım. Yanında olsam bunları yazmazdım ya, ya kim yazacaktı.
***
ONÜÇ
KOR ONA...
Bana koyduğu gibi bu ayrılık günü gelir ona da kor dedim... Ulan nasıl seviliyosam nasıl incinmişsem sadece ona değil şimdi bütün dünya KORONA...
Herkes yaşadığımı yaşıyor sayende!
Sen de ben gibisin.
'Maskeli dünya'''
***
ONDÖRT
Gözlerinde bir dünya vardı... Yok yok la galaksi vardı!!!
Ya bütün kainatı görüyordum gözlerinde ben!!!
Ve şimdi gözlerini bile görmüyorum.
Kafama kadar bir meteor gelse kafama gelmeden onu bile görmeyeceğim ihtimal!!
Ben bu ayrılığı da görmüştüm. Ne ileri görüşlüymüşüm ki beni yanıltmadın ve ayrıldık!!
Kız sana bir dert verecek Rabbim biraz daha gururda kibirde inat edersen!!!
Tövbe et tövbee. Bu ay Ramazan ayı. Ve sen orucunu aksatmazsın da Cennet için yeri gelir oruçta yetmez namazda! Cenneti kocanın kocaman kollarında bulacaktın.! İyi bir baba ve iyi bir koca terkedilmeyi, boşanmayı ve çocuklarından koparılmayı hak eder mi?
29.04.2020
***
ONBEŞ
Bana taşı o atsın YAZIM

Efendiler...

Ve efendi olamayanlar.

Diptekiler ve en üsttekiler.

Tuzu kurular. Şatafatlı hayat sürenler ve çöpte ekmek arayanlar...

...

Üç kuruşla geçinenler. Bindiği Ferrarisi'ni beğenmeyenler.

Genç kızlarla birlikte olan kart horozlar ve sevgini katıksız saf yaşayanlar.

...

Ahlaksızlar! İffetsizler! Namussular.

Ve namus timsali iffet timsali genç hanımlar...

...

BATMAZ DERSİNİZ BATAR!

Şu gökyüzü üzerinize geçiverir...

Çıkmaz dersiniz o tatlı canınız çıkıverir...

...

Ne diyecektim ben,

Burada neden yazasım gelmiyor...

Ne yazayım ki...

...

Öyle bir ülkedeyim ki. Burada dünya iki katı fazla dönüyor sanki...

Beyaz ile kara kol kola gezer. Ama hazmedemeyenler de gezer sokaklar da.

...

Taş atan atanadır. Gül atan kalmamıştır...

Kelimeler havada uçuşur ama boş kelimeler.

Boş insanlar itibarlıdır ve.

Edebiyat ve edep suskundur.

Konuşturmazlar...

...

Ama herkes halinden şikayetçi değil.

...

Şimdi arkadaşlara Lut kavmi üzerinden konuştuk...

Keşke okusak ve bilsek. Lut peygamberin evine gelen melek erkek misafirleri yüzünden

duyduğu sıkıntı ve sabah yakın mı demesi...

...

Ve gelin aynı bu günahlarla dolu dünyaya...

Yaşayın günahkar günahkar.

Günahsız olanlara ise hiç sözüm yok.

...

Peki var mı?

Öyleyse bana taşı o atsın ilk...

İyi günler. İbrahim ARSLAN