Yaz, canlar kurban olsun sana
Yaz, Dünyayı, kaderi
Yaz, kalemle yaşa
Yaz, yazı durgun sularda konuşulur
..
Sevgili yiğenim Türkan Yakın
Duygularını dile getir.
Yazan kalemin asla kırılmasın,
Bir kitap yazacaksın, uzak değil yakın.
Yaz Türkan yaz, eserin kalsın.
Şiir yazan ellerin yorulmasın
..
Sanki saçların dökülmüyor
Bembeyaz oldular yazımla
Mevsimler üstümde benim
Üstümde açıyor sevgilerim
Saçlarımda kar-bembeyaz
Gözaltı kırışıklıklarım sonbahar
Kalp atışlarım yaz
..
Yaz kardeşim yaz
Plajlara indiğin yaz değil!
Kalemle yaz!
Sevgiline taze, sıcak, çıtır çıtır
Bir kepekli ekmeği
Allah ne verdiyse katık olarak, onunla
Seninle yemek isterdim diye yaz
..
“oh nihayet beklediğime değdi
gönlüme göre sıcacık yaz geldi
bahar yaşanmadı şöyle bir değdi
tamam artık sıcacık bir yaz geldi
yaz geldi senin gibi birden bire
sevilmez mi yaz evire çevire
..
Yaz beni bir kenara
Gönlünde tükenen, bana ait sevgiyle,
Mürekkebi bitmiş bir kalem edasıyla
Yaz beni bir kenara.
Oysa ben seni yazamadım,
Yüreğime ve beynime kazıdım.
..
Baharı Da Yazı Da
Geceyi, Ayazı Da
Dalında Kirazı Da
Yaz Benim Hesabıma
Yaz Benim Hesabıma
Yaz Benim Hesabıma
..
ZAMAN KADAR UZAK
Yazacaksan, büyük yaz şair
Seveceksen büyük sev.
Ve ne zaman hatırlamak istersen vedaları,
Yağlı çizgilerle ör kışların saçlarını.
Önünü ağlarla çevir.
..
İyi kötü, sevinçli hüzünlü yaz’lar vardır unutulmayan; sonbahar’lar gibi, kış’lar, ilkbahar’lar gibi. Ne hikmetse, herhalde bir tatil şarkısıdır da ondan “yaz” unutulmaz; herhalde bu yüzden “aşk”lara gebedir, unutulmaz yaz aşklarına da “unutulmaz! Şimdiki dünyada o da değişmiyor mu?
“Deprem yazı”nı insan nasıl unutabilir; ölümler, yıkım, yürek parçalanması ya da “Sıvas yazı”nı, dehşetengiz katliam!
Kişisel tarihime gelecek olursam, kırk yazdır Saros’a giderim; gençliğimin coşkusudur, o inanılmaz kumsal ve mavi deniz! Yazarlığımın besinidir, dolunay ve körfez! O yazlar ki aşklara gebedir, unutulabilir mi? Arzuyla zamanının gelmesi beklenen yaz’dır Saros! Şimdi bizim oralar, kıyı rezaleti olsa da geçmişin o doğası, dolayısıyla o doğada yaşananlar hiç unutulmaz.
Ama bir yaz var, Saros’dan kaçılan bir yaz; henüz kıyı bozulmamış, henüz kalabalık yok, üstelik yazın sonuna doğru, tenha, kimseler yok sahilde!
Her zamanki gibi kahvaltı geç yapılmış, mayo giyilmiş ve kimseciklerin olmadığı kumsala inip, ki iki adımlık yol, biraz güneşlenip, mavi denizde kulaç atmak sevinci...
Kumsala iniyorum, üç kişi sahilde güneşleniyor, sağıma doğru, bizim sitenin sınırı gibi; çevrede pek başka kimseler yok. Biri erkek, arkadaşım bizim siteden, tanıyorum, el sallıyor bana, ötekiler iki genç kadın. Yavaş yavaş yaklaşıyorum, tam seçemiyorum, miyobum ilerlemiş, zaten deniz kıyısına gözlükle inmiyorum. Yaklaştıkça seçmeye çalışıyorum, sanki anlamışım gibi bir iç tedirginliğiyle yürüyorum; iyice yaklaşıyorum onlara, iki genç kadının bana gülümsediklerini fark ediyorum ama yine de tam seçemiyorum; onları tanıdığım ân ise, kuma çakılı kalıyorum! Ne kadar çakıldım, durup baktım!
Biri, birkaç yaz önce Saros kumsalında kıvılcımlanmış ama İstanbul’da alev alev yanan ve kolay kolay insanın erişemeyeceği bir aşkın öznesi; öteki ise, çok daha öncesinden, acılarla kederlerle yoğrulduğum ama yaşamımda ilk kez itiraf edemediğim, “gizli aşkım”ın öznesi genç kadın! Biri yaşanıp, istencimin dışında parmaklarımın arasından kaymış, öteki hiç yaşanmamış, içte derin bir özlem! Hangisi daha sarsıcı?
..
Sevda parçalarıyla şair olmak işten değil
Sanki göğsüne bir kuş oturur
Yırtınır çırpınır,
Bana özgürlüğümü verin der
Sözcükler hazırola geçmiş
Sadece yaz emrini bekler
Yaz, yaz, yaz...
..
“hava hala çok sıcak yaz bitmedi
seninle yaz aşkımız çabuk bitti
sendeki derin kaygılar gitmedi
seninle yaz aşkımız çabuk bitti
yaz güneşi gibi hızlıca yaktın
sanki soğuk havuza girip çıktın
..
Karlı bir sabaha uyanmış İstanbul gibi bembeyaz
Zamanla unutma beni anı defterine yaz
Yokluğunda bu şehir gibi, kalabalığı köyüne gitmiş bir yaz
Umarım tekrar görebilirim seni bitmeden bu yaz
Sanki gelinlik giymişsin gibi bembeyaz
Seninle her karşılaştığımızda, gördüğüm bu yaz
..
Yaz, yaz da bu sabah, hasret pınarı çağlamasın,
Bülbülden haber ver de kızıl güller ağlamasın.
Ayrılık oku çıkıp gönülleri dağlamasın,
Yaz, yaz da bu sabah, AYRILIK ŞIMARMASIN! ..
İzin vermez karlı dağlar aşıp ta varamazsın,
Şefkatli kollarınla ah! kavuşup, saramazsın.
..
Yaz, dertli şairim yaz
Geceler boyu seni düşündüğümü,
Düşünmekten gözüme uyku girmediğini,
Yıldızları tespih gibi çektiğimi,
Sabaha beş kala uykuya daldığımda;
Tozpembe düşlerimde bile
Bulutlardan sana ulaştığımı,
..
yaz, adını soyadını da olsa
yaz, bir selam olup kalsa da
yaz, sevgi duyulacak aşkla
saygıya düşünceler olacak...
yaz, ses vermeyip toplayan
yaz, iz silmeyip donatan
..
KÖTÜLÜĞÜ SUYA YAZ
Biri kalıcı olsun, diğeri ise anlık
Her iyiyi bir taşa, kötülüğü suya yaz.
Güzel olan ne varsa, onu öyle yücelt ki
Herkes ona imrensin, Merih’e yaz, Ay’a yaz.
..
Yaz kalemim...
İyiliği yaz,güzelliği yaz,
Saygıyı yaz...
Ama en çok da sevgiyi yaz kalemim.
Yaz ki bilmeyen insanlar öğrensin sevgiyi.
Neden bu unutkamlık?
..
Arkadaş deme yesin harami’ye haram’ı
Karışma aklın ermez her gelen’in işine
Demeyesin, günahtır! , haram’ı ye harami
Sakın da, sakın deme hergele’nin işi ne?
Eğer dersenki derim, geçerli bir neden yaz
Burası kış kıyamet Afrika’da neden yaz?
..
BANA DÖNECEĞİNİ YAZ
Bana döneceğini yaz
Bir yerden yüreğin gibi soğuk olsun
Kader el salladı
Ben istemedim anne yaz
..
İlkbahar yavaş yavaş sona eriyor
Mayıs Ayının son haftası yaşanıyor
Sararan ekinler hasat ediliyor
Yaz güneşi sımsıcak içimizi ısıtıyor
Hazirana yaz güneşi ile merhaba dedik
..