Yaz Şiiri - Müslüm Bayram

Durmaksızın besleriz elemli beşiğimiz
Odları ateşinde koru körüklenen öz
Hangi değirmen taşı sırası keşiğimiz
Akıntıya kapılan daim sürüklenen biz

Kutsanır ellerimiz alkışlarında cömert
Bizans’ı oyun kursa alçaklığa ermez mert
Kabaran iştahların dansında dönen namert!
Masumiyet yağmurun timsah gözyaşından süz

Dumanı görülecek karanlığın sisleri
Gözlerinden okunur yüreklenir hisleri
Boğazlanır göğünden maviliğin düşleri
Kan kırmızı laleler yâr yaprağım düşen köz

Ozanım hece yakmış taşırmış kaleminden
Taç olsa yatışamaz çal taşa eleminden
Çiğ düşmüş insanlığa doğmamış helalinden
Zamanın bestesini güftesini böyle yaz.