Yıkıldı koca çınarlar
Ağa, paşa, bey adamlar
Virane oldu konaklar
Göçtü giti Nogay Ana
Otağını yüce etti
Evlerinin önünde ekili yonca
Ahırı yapmışlar yol boyunca
Civcivler büyüyüp yolununca
Bu gocite hiç gerek kalmaz
Yuvasını yapmışsın yol üstüne
Allah;
Bazen insanı budar,sen farkında olmadan
ağacın dallarının budandığı gibi
sen sanırsın ki,yıkıldım,tükendim,bittim.
Oysa, hayat devir daim ediyor,devam ediyor.
Yeniden ağacın göverip dal budak çiçek açtığı gibi,
Uyan ey Kayseri’lim vakit geçiyor
Acele bu gidişe bir çare bulun
Arabaşı şipşe’de kayıp gidiyor
Zaman geçmeden patentini alın
Aramıza acanlarını sohtular
Başımdaki sevda ateşi
Yakıp kavurur güneşi
Anam gibi bir yarin
Dünyada bulunmaz eşi
Anam ağlar yar gibi
Dolunaya ip attım, tuttum çıktım yukarı
Elimde bir fırça, bir sırık boyadım dünyayı
Yıldızları avuçladım, başakladım serptim aşağı
Ak saçlı, siyah ,kumral, sarışın, başlar üzerine
Al yanaklı çilekeş analar, nasırlı elleri üzerine
Bir bayram sabahı erken uyandım
Öpmek için pamuk ellerini anam
Ellerim koynumda öylece kaldı
Yokluğunu yüreğimde hissettim anam
Arada gurbet var, uzun yollar var
Her ikinize ayrı name düzerim
Anam okuma şu mektuplarımı
Gurbet elde ikinizide özlerim
Anam okutma şu mektuplarımı
Keşke anam sağ olsaydı
Perişan halimi görseydi
Ağaran tel tel saçlarımı
Pamuk elleriyle okşasaydı
Sıcak sinesine yaslansaydım
Anne ne olur bağışla beni
Hani çocukluğumda aldığın
Onunla oynayıp avunduğum
Topacım kayboldu anne
O zamanda çok ağlamıştım
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!