Zaman akıyor, sessiz ve ağır,
Her saniye, bir hançer gibi içimde.
Ağlıyorum, hiç bitmeyen bu çarkta,
Yoruldum, nefesim dar bir kafeste.
Ellerim titriyor boşluğa doğru,
Gelmen ile gitmen bir oldu,
Gözlerinde bulduğum umut,
Bir solukta kayboldu sessizce,
Ne kaldı geriye, ne geçti diye sordum,
Yalnızca hatıraların gölgesi kaldı elimde.
Bu lanet bir kader, sarmış beni karanlıkla.
Umutsuz ve yorgun, yolları arşınlarken bir başıma.
Her adımda bir yara, her nefeste bir çile.
Yıkıcı kederlerle dolu, sonsuz gibi gelen bu virane bile.
Gözlerimdeki yaşlar kurumaz, yüreğimdeki ağıt dinmez.
Bu gönlümde saklıdır bir hüzn-i nâzım,
Ne sevdâmdan haberdâr o meh-rûy nazım.
Ne âşıka vefâ var ne de sözde sabır,
Zemînlerde ararım, göklerde rûhum azim.
Gecem sensiz, efkârla dolu, hicrânla,
Ölümün oğlu gelir sessizce,
Gölgelerle dans eder gece.
Beyaz teni soğuk, karanlık gözleri,
Gelir, alır ruhları, derin bir nefesle.
Gecenin örtüsüne bürünmüş karanlık,
Gökyüzünde parlayan yıldızlar gibi,
Sözlerimde saklı gizemli bir hikaye.
Kalbimde dans eden renkli kelebekler,
Sana dair yazılmış bu özel beste.
Sevginin melodisi çalıyor içimde,
Ben senin o gözlerini anlatsam anlatamam,
Kelime dar gelir, hisler sığmaz zamana.
Bir denizin mavisi mi, yoksa gökyüzü mü?
Her bakışında kaybolur ruhum bir masala.
Ellerin var ya, dokunmasa bile hissedilen,
Gökyüzü gri, yüreğim yorgun,
Ağlıyorum, sessizliğin tam ortasında.
Her damla bir iz bırakıyor tenimde,
Bir çığlık yükseliyor içimde.
Yoruldum, çok yoruldum bu yükten,
Kelimeler boğazımda düğüm,
Sesim çıkmıyor, çıkamıyor.
Bir çığlık var içimde yankılanan,
Ama kimse duymuyor, bakmıyor.
Kötü hissetmek, geceme dost,
Hiç ummadığım zamanda karşıma çıkmıştın,
Sessiz bir akşamın gölgesinde,
Yüreğimde fırtınalar koparırken,
Sen geldin, huzur gibi, masumca...
Ellerin ellerime değdiğinde,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!