Ah deniz!
Masmavi ışıl ışıl deniz,
Benim mavi sonsuzluğum...
Dertlerimi suyuna döküp,
Huzuru kıyında bulmuşum.
Babamsız ilk bayramın hüzünü
Seninle ilk bayramın huzuru
Sarıp sarmaladı beni
Sağım solum etrafım hep çevrili
Yollarımız sabırla döşeli
Yeter ki sen ellerimden tut...
Ey gidi eski günler ey derler ya
Nerede kaldı o eski bayramlar?
Hani bayram demek,
Tatil demek olmuştu ya!
Günler öncesinden öper olmuşlardı el,
Siyah beyaz bir o¨yku¨nu¨n,
Kadın bas¸ kahramanıyım ben!
...
Dogˆumumdan bugu¨ne kadar gelen,
Ve bu gu¨nu¨mden de
Ebediyete kadar giden,
Bir martı oldum,
Havalandım gökyüzüne.
Ben ve gönlüm,
İstanbul’u seyr-i alemde.
Yedi tepeli İstanbul’da onu aradım,
Kanatlanıp kuş bakışı sevdama bakındım.
Yorgundu kadın!
Amansız bir hastalığa yakalanmış gibiydi,
Ve herkesten de ümidini yitirmiş...
Çıkacağı sonsuz ve uzun yolculukta,
Bindiği hayat denen o kara trende,
Şöyle düşünüyorum dalıyorum maziye,
Bir film gibi geçiyor geliyor gözüm önüne,
Tüm hatıralar aklımda harf harf hece hece,
Her koşulda sevenim bir tek sensin ANNEM ...
Hasta oldum başımdan ayrılmadın,
Uzunca zaman sonra karşılaştılar.
Utangaç bir tavırla selamlaştılar.
Geçen onca zamanın yüküne rağmen,
İlk günkü gibi birbirlerine bağlılar !
Elini uzattı adam tedirgindi çok.
Yazmak;
Yeşili, maviyi,
Işıl ışıl sapsarı güneşi,
Gökyüzü sonsuzluk derken,
Huzurla, neşeyle, heyecanla,
Yazmak;
Yeşili, maviyi,
Işıl ışıl sapsarı güneşi,
Gökyüzü sonsuzluk derken,
Huzurla, neşeyle, heyecanla,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!