seni severdim
saçlarımda rüzgar keman çalarken
yürürdü sana tüm bedenimin dalgaları
çıplak ayaklarımda firari kum taneleri
Çocuk düşleri kurdum pembe bulutlara saklı
Uykularım bölündü küçük hıçkırıklarda
Ya sanaydı tüm adımlarım
Ya yürümeyi öğrenmek için tutunmalarım
Sarı saçlı bebeğim,beyaz tavşanım vardı
Arkadaşlarımla paylaşamadığım
Doğan güne,yağan yağmura
Sabahın ilk saatlerine,akşam güneşine
Cıvıldaşan kuşlara,yerdeki böceklere
Hadi gülümse
Herşeyi sevmeyi öğret kendine
Gerçekten inanmayı bil
Yıkıntılarımın arasında bitmiş akşam sefalarım ol benim,çünkü hanımeli kokulu bahçelerimi talan ettiler ve saksılarımda yabanıl otlar büyümekte.Güller de bülbüle hasret sevgilim.
Şafak vakitlerinden birinde çıkıp gel.Kaybolan zamanları yakalayalım seninle,yeniden yaşamak için sil baştan hayatları.Bir harami edasıyla yok edilen ne varsa kaybolup gitmiş yeniden yaratalım.Kol kol ırmaklardan sana döküleyim,çağlayanlar olalım.Talan olan bahçelerimde yine hanımeller koksun,ıhlamurlar büyüsün boy boy,saksılarda mor menekşeler.
Kirli yüzlü çocuklar koşsun yine sokaklarda,lunaparklar kurulsun.Rengarenk uçurtmalar süslesin maviliklerimi.Çocuk düşlerim geri gelsin bir grup vakti tüm masumiyetinle ve sen papatya kokularıyla gel.Hala tenimin kokusu üstündeki tişörte saklansın,bakışlarında anımsadığım şefkat.Ellerinde üşümüş akşamlarımız olsun.Bana dokunma ürkekliğiyle titresin yüreğin, sana sarılmak hazzıyla gel.
Ben seni hep bekledim bu derbeder mahallede.Sokağım,yine sarı sokak lambası renginde,gittiğinden beri de içim içimi kemirmekte.Aynı şarkıyı dinliyorum sürekli.Plak takılmış,zaman takılmış ve ben takılmışım sana.
Beklemek yok mu? Ah o beklemek.Sen nereden bileceksin ki seni beklemek nasıldır.Nasıldır kuruyup kavrulmak? Çatlak dudaklarındaki kan damlası kadar olmak.Bir kurtulsan bulutlarından,yağsan üzerime yağmurlarınla ve ben yeniden yeşersem bereketinle.Tabiatım şenlense..Çiçek olsam,bahar olsam,sen olsam..
Bu gün son günüm İstanbul'da sevdiğim.İlk defa böyle acıyor içim,ilk kez sevinemiyorum gittiğime.
Gidiyorum;
Her gece önünde hayaller kurduğum penceremi,ay ışığımı ve gecelerimi sana bırakıyorum.Bahçemde boy boy menekşelere düşen çiğ tanelerini ve tüm güzel düşlerimi de terk ediyorum.
Gidiyorum;
Zambak sokaktaki evimi,taflanları,yaseminleri,boğazdan geçen hayallerim yüklü gemileri bırakıyorum.Her gece yakamozlarda dans eden perileri,uzaklarda bir yerde çalınan o içli melodileri bırakarak gidiyorum.
Gidiyorum;
Uğursuz bir baykuşun ayak sesinde
Sensiz geceler geçiyor penceremden
Biliyorum, artık ne söylesek boş
Anlamını yitirmiş çerçevelerden
Ve zamanın taç damarı kanıyor
Hatıralarımdan bir yıldız kayıyor
İçimdeki hapishanenin hücresine tüm olumsuzluklarımı koydum bu gün.Ağır,kalın demir kapılar kapadım üzerine.Zincire vurdum pişmanlıklarımı.Gün be gün yaktım anılarımı..
İtirazlarımı,yanılgılarımı,kırdıklarımı ve beni kıranları..
Üzerini örtemediğim tüm utançlarımı,unutamadığım hatalarımı ve korkularımı.
Yarım kalmışlıklarımı,hayal kırıklıklarımı.Söylemek için çıldırırken sustuklarımı.
Hepsini içimdeki karanlık hücreye sakladım.
Bir gün aniden gelip içimde kanayan bir yara açanı,derdime dert katanları,dost görünüp düşman olanları.
Bir ayaz gölgesinde vuruldum geceye
Öptüğün saçlarımdan tutamlar yoldum
Sarıldım kağıda döktüğün heceye
İçinde ah ile dolu bin acı buldum
Döndüm yine kendimi
kendimle vurdum
Yine canhıraş bir gecenin,yorgun sabahına uyandım
Sanki ciğerlerimde son oksijenlerim bunlar
Sessizliğin, hazin türküsünü dinledim rüzgar eşliğinde
Ne gelen oldu,ne giden..
Birden o hiç bilmediğim ayak seslerini özledim
Duyumsadım zamanın arta kalanlarını hüsranla
Yürüyorum adım adım azalarak
Ayaklarımda bezden papuçlarım
Köşede keman çalan kör dilenci
Yosma süslü arnavut kaldırımları
Hava gri ve dumanlı bu sabah yine
Yağmura durmuş kış bulutları
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!